13. Hukuk Dairesi 2015/31428 E. , 2018/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı kulüp ile aralarında 13/08/2011 başlangıç ve 31/05/2013 bitiş tarihli profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğan alacaklarının ödenmediğini, bu konuda davalı tarafa çektiği 21.05.2012 tarihli ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, haklı nedenlerle sözleşmeyi feshettiğini, muaccel hale gelmiş alacaklarının toplamının 201.312,61 TL olduğunu, davalı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, bakiye alacağının 121.812,61 TL olduğunu, ayrıca sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zarara ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminat ile sözleşmeden doğan 120.812,61 TL alacağının faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare fesihten kaynaklı uğranılan zarara ilişkin talep miktarını 70.968,75 TL"ye ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Daire"nin 22.10.2014 tarih 2014/3355-32616 sayılı kararı ile davacının ıslah dilekçesi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden bahisle bozulmuş; bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklı alacak ve sözleşmenin haklı nedenle feshinden kaynaklı uğranılan zararın tazmini isteğine ilişkin olup, bozma doğrultusunda işlem yapılmak suretiyle karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, bozma öncesi kararda fesih tazminatı yönünden hükmedilen 1.000,00 TL ye fesih tarihi olan 26.02.2012 tarihi itibariyle yasal faiz işletilmiş olması, bunun bozma kapsamına alınmamış olması nedeniyle, 1.000,00 TL ye ilişkin faiz başlangıç tarihi yönünden davacı yararına usülü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu kapsamda, son kurulan hükümde 1.000,00 TL fesih tazminatı yönünden faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmektedir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 (HMK"un 370.) maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca "Hüküm" fıkrasının birinci bendindeki "Davanın kısmen kabulü ile; sözleşmenin feshine, 1.000,00 – TL fesih tazminatının dava tarihi olan 24.09.2012 tarihinden itibaren, 69.968,75 TL fesih tazminatının ise ıslah tarihi olan 25.09.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," şeklindeki cümlenin karar yerinden tamamen çıkartılmasına yerine "Davanın kısmen kabulü ile; sözleşmenin feshine, 1.000,00 TL fesih tazminatının fesih tarihi olan 26.06.2012 tarihinden itibaren, 69.968,75 TL fesih tazminatının ise ıslah tarihi olan 25.09.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8.674,45 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.