15. Hukuk Dairesi 2016/6037 E. , 2017/1197 K.
"İçtihat Metni"
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin feshi nedeni ile uğranılan kâr kaybı ve zararlarının tahsili ile teminat mektubunun iadesi istemi açılmış, davanın kısmen kabulüne ve 1.010.488,09 TL"nin davalıdan tahsiline, teminat mektubunun iadesi ile ilgili olarak harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı ile davalı arasında...da bir Alma Merkezi ve Çıkarma Merkezi İnşaatı işi için Avrupa Birliği"nin de iş bedelinin bir kısmına finansör olduğu sözleşme 23/12/2011 tarihinde imzalanmış, ancak inşaat ruhsatının alınmamış olması dolayısı ile yüklenici iş ortaklığına süresinde yer tesliminin yapılmamış olması nedeniyle davacı iş ortaklığınca 26/07/2012 tarihinden geçerli olmak üzere feshedilmiş, davacı, davalı tarafın yer teslimi yükümlülüğünü süresi içinde yapmaması nedeniyle sözleşmeyi fesh ettiğinden dolayı uğradığı kâr kaybı ve zarar talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde
Okundu.
F.Canıgür
FK
./..
s.2
15.H.D.
2016/6037
2017/1197
belirttiği Hudson formülüne göre hesap yapan bilirkişi raporu dikkate alınarak kâr kaybı hesabı yapılmışsa da, yapılan hesaplama doğru olmayıp, uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 356. maddesi yollamasıyla 325. maddesinde gösterilen "Kesinti Yöntemi" esas alınarak hesaplanması gerekir. Dairemizden verilen, 28.12.2011 tarih, 2010/4407 Esas ve 2011/8062 Karar sayılı bozma ilâmında da bu hususa açıkça yer verilmiştir.
Kesinti yöntemine göre yüklenicinin fesih nedeniyle yapamadığı sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kâr şu şekilde belirlenmelidir: Öncelikle yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedeli (eser bitmiş, borcun ifası tamamlanmış olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imâlat nedeniyle elde edilen bedel farkı) tespit edilmeli, akabinde, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa ya da başka bir iş bulmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktar belirlenip, bu bedelin ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkarılması gerekir. Bu şekilde tespit edilen bedel, yüklenicinin kâr kaybını oluşturmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama yöntemi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.