1. Hukuk Dairesi 2016/1005 E. , 2019/1764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanın hukuki ehliyetten yoksun olduğu dönemde 7 parça taşınmazını rücu şartlı hibe suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, davalının, manevi baskı yapmak suretiyle mirasbırakanın iradesini sakatladığını ileri sürüp taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetine haiz bulunduğunun doktor raporu ile belirlendiğini, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın bakımını yaptığını, saklı payı ihlalinin söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Tenkis isteminin kabulüne dair verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesince; “...davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. Davalıya hibe edilen 787 parselin ifraza tabi tutulduğu ve 1269 ve 1270 parseller oluştuğu halde ifraz parsellerinin yanında 787 parselin bedelinin mükerrer olarak terekeye ilavesi usul ve yasaya aykırıdır. Yine, 430 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırıldığına göre, Türk Medeni Kanununun 508. maddesi gereğince, davalının almış olduğu bedelin tespiti ile bu miktarın davalıya yapılan kazandırma kapsamında tereke hesabına dahil edilerek, tasarruf nisabı ve saklı payın hesaplanması gerekirken açıklanan yönlerin gözetilmemesi isabetsizdir. Ayrıca, Türk Medeni Kanununun 503. maddesi gereğince, davalının saklı payının ona yapılan kazandırmadan düşülmemesi de doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak davanın tenkis isteği yönünden kabulüne dair verilen karar, bu kez Dairece ‘’...kamulaştırmaya konu 430 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalının kamulaştırma nedeniyle almış olduğu bedelin davalıya yapılan kazandırma kapsamında tereke hesabına dahili yapılmamıştır. Ayrıca, çekişmeye konu edilen taşınmazların temlike konu edilen paylar bakımından değerlendirmeye esas alınmamış olması da isabetsizdir. Öyle ise, HUMK.nun 275. maddesi hükmü dikkate alınmayarak bozma doğrultusunda işlem yapılmadan karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ açıklaması ile bozulmuş ve bozmaya uyma kararı sonucu davanın kabulüne ilişkin karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince ‘’...Davalıya temlik edilen taşınmazların ölüm tarihi esas alınarak değerlerinin belirlenmesi, temlikten sonra kamulaştırılan 430 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise TKM."nin 508. maddesi uyarınca iyi niyetli kabul edilen davalının yalnız mirasın açıldığı gün elinde olan bedelle yani taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle almış olduğu kamulaştırma bedelinin temlik edilen tereke olarak dikkate alınması, tasarruf nisabı ve saklı payın bu esaslar çerçevesinde hesaplanması doğru olmakla birlikte, davacının ölüm tarihi esas alınarak hesaplanan saklı payını kamulaştırma bedelinden elde ettiği, paranın ise bölünmesinin mümkün olduğu belirtilerek, temlik edilen taşınmazlar dikkate alınmadan, sabit tenkis oranı belirlenip davalıya tercih hakkı kullandırılmadan ve miras bırakanın kazandırmada bulunduğu mirasçı da mirasta saklı pay sahibi olup, davalının kendisine yapılan kazandırmadan saklı paydan fazlası ile sorumlu olacağı gözetilmeden, ölüm tarihindeki değerler esas alınarak hesaplanan saklı payın davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetsiz olmuştur’’ gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.03.2019 Salı günü saat 10.15"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.005.61.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan, 16.70.TL bakiye onama harcının diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.