Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5212
Karar No: 2017/19090
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/5212 Esas 2017/19090 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2017/5212 E.  ,  2017/19090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 02/04/2015 gün ve 2014/14941 Esas - 2015/5003 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Davanın kabulüne dair karar taraf vekillerinin temyizi üzerine kapatılan 18.Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, Suriye uyruklu kişilerin Türkiye deki malları hakkında tasarruf yetkisi Hazineye ait olur. Hazinenin bu taşınmazlarla ilgili davalarda taraf olması yeterli olduğundan ayrıca kayyım atanmasına gerek olmadığı halde, bu hususun bozma sebebi yapıldığı ve yabancı uyruklu olması nedeniyle hak sahibinin açık kimliğinin tespit edilemediğinden, kamulaştırma bedelinin ileride çıkacak hak sahibine verilmek üzere talep halinde davalı temsilcisi Hazine hesabına aktarılması gerektiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla, taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 23/03/2015 gün 2015/1625 esas-2015/4028 karar sayılı Bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arazi niteliğindeki ... ilçesi, ... (...) köyü ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
    Dava konusu taşınmazında içinde bulunduğu ... ili ... ilçesi ile ... ilçesinin bir kısım köylerinin ...-... (... Barajı ve Sulaması) projesi kapsamında kalması nedeniyle kamulaştırıldığı, Daireye intikal eden aynı kamulaştırma kapsamındaki birbirine yakın ancak farklı ilçe sınırları içinde bulunan taşınmazların niteliklerinin benzer bulunduğu, bilirkişi raporlarında aynı münavebe planı uygulandığı halde Kumlu ve ... Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüklerinin farklı verim, fiyat ve üretim gideri bildirmeleri nedeniyle farklı bedeller belirlendiği anlaşılmaktadır. Aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve benzer nitelikteki tarım alanlarının kamulaştırma bedellerinin tespitinde fahiş oranlarda farklılık bulunması, bilimsel yöntemler ve hakkaniyet ile bağdaşmaz. Bu nedenle mahkemece Reyhanlı ve Kumlu ilçe veri cetvelleri getirtilerek münavebeye alınan ürünlerin değerlendirilmesinde farklılıklar da gözetilerek her iki ilçenin veri cetvellerinin ortalaması alınarak değer biçilmesi gerekirken, taşınmazın sadece bulunduğu ilçe verileri esas alınarak farklı değerlere hükmedilmesi suretiyle eksik araştırma ve incelemeye göre karar verilmiş olması,
    2-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır.
    Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazların kıymet takdir raporlarında kuyu-motopomptan sulandığının belirtildiği, dosya arasında bulunan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazların kuru tarıma müsait olduğu belirtildiğine göre mahkemece bu yönde araştırma yapılarak dava konusu taşınmazların kuyudan veya motopompla fiilen sulanabilen durumda olup olmadığı, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden soyut ifadelerle davaya konu taşınmazın kuru tarım arazisi kabul edilerek değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması, doğru olmadığı gibi taşınmazların sulu tarım arazisi olduğunun tespiti halinde, Dairemizin yerleşmiş uygulalamalırana göre %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Dairemize intikal eden ve aynı kamulaştırma kapsamında kalan taşınmazların genel itibariyle 1/25000 ölçekli ... İli Çevre Düzeni Planı Alanı içinde olması, yerleşim alanına yakınlığı ve ... - ... karayoluna mesafesi dikkate alındığında, bu hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %20 oranında objektif değer artışına neden olabileceği dikkate alınmadan hüküm kurulması,
    4-Dava konusu taşınmazların tapu kaydında İkinci Derece Kara Askeri Yasak Bölge şerhi bulunmasına rağmen, oluşacak değer düşüklüğünü dikkate almayan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
    5-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhlerle birlikte tesciline karar verilmemiş olması,
    6-Yabancı uyruklu olması sebebiyle hak sahibinin açık kimliğinin tespit edilemediği anlaşılmakla, kamulaştırma bedelinin Kamulaştırma Kanununun 10/8. ve 10/10. Maddesi gereğince ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere talep halinde davalı temsilcisi Maliye Hazinesi hesaplarına aktarılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru olmadığı gibi,
    7-Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararının 1. Bölümünde kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden,
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi