Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/55 Esas 2019/7047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/55
Karar No: 2019/7047
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/55 Esas 2019/7047 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tarafından davalı bankadan kredi kullandığı ancak sözleşmenin bir örneğinin müvekkiline verilmediği, müvekkili aleyhine olan hükümlerin bağlayıcı olmadığı, bilgi verilmemesi nedeniyle mağduriyete sebep olunduğu gerekçesiyle 18.490,00 TL’nin kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ettiği dava sonucunda, mahkeme bozma ilamına uyularak, davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği ücretlerin genel uygulama aralığı içinde kaldığı gerekçesiyle davacının talebinin reddedilmesine karar verilmiştir. Bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
Ticaret Kanunu, Madde 977: ...Taraflar, ticari kredilere uygulanacak faiz oranı dışında, borçlanma ilişkisi çerçevesinde herhangi bir sözleşme hükümleştirilemezler.
Ticaret Kanunu, Madde 1217: Ticari sicile tescil edilmiş tüm ilanlar, sicil memurunun onayı ile ilgililere gönderilir.
Ticaret Kanunu, Madde 1252: ...Bankalar, tarifelerinde belirtilen ücretler dışında herhangi bir ücret alma yetkisine sahip değildirler.
Merkez Bankası Kanunu, Madde 53: Bankaların ticari işletmelere ve bunların vasıtalarıyla tüzel kişilere yapılan kredilerde, bu Kanunun 51 inci maddesi hükümleri dışında azami oranlar üst sınır olarak uygulanır.
11. Hukuk Dairesi         2019/55 E.  ,  2019/7047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23/05/2018 tarih ve 2017/591-2018/549 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, ancak sözleşmenin bir örneğinin müvekkiline verilmediğini, içeriğe müdahale şansının bulunmadığını, müvekkili aleyhine olan hükümlerin bağlayıcı olmadığını, bilgi verilmemesi nedeniyle mağduriyete sebep olunduğunu, davalının yapılandırma başvuru aşamasında kredi kullanım adı altında müvekkilinden haksız olarak kesinti yaptığını, yapılan kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek 18.490,00 TL’nin kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; kullanılan kredinin ticari olduğunu, davacıdan talep ve tahsil edilen mezkur miktarın ekspertiz raporu, ipotek tesis ücreti olduğunu, anılan kesintinin kullandırılan konut kredisi açısından yasal zorunluluk olduğunu, yapılan kesintilerin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının 07.11.2011 tarihinde 1.200.000.TL tutarında 36 ay vadeli kredi kullandığı, davalı tarafın kullandırılan kredi karşılığında 18.490,00TL masraf ve komisyon ücreti tahsil ettiği, davalı tarafça 250,00 TL ipotek tesis ücreti, 600,00TL ekspertiz ücreti, 16.800,00TL komisyon ücreti tahsil edildiği, emsal banka uygulamaları ile komisyon oranlarının %4 ile %1 arasında değişiklik gösterdiği, davalı bankanın TCMB’na taksitli ticari kredilerde %2 oranında komisyon alınacağını bildirdiği, davacıdan ise %1,4 oranında komisyon aldığı, %1,4 oranının diğer banka uygulamalarının ortalamasından düşük olduğu, 250,00 TL tutarlı ipotek tesis ücretininde diğer banka uygulamaları ile aynı seviyede olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde davalı bankanın davacıdan her türlü masraf, vergi harç ve sair giderleri tahsil edebileceğinin belirtildiği, davalı bankanın, davacıdan tahsil ettiği ücretlerin kendi iç uygulama esaslarına uygun olduğu, tahsil edilen bedellerin genel uygulama aralığı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.