16. Hukuk Dairesi 2016/15897 E. , 2020/2069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, .... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 122 ada 42 parsel sayılı ve .... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 20, 88, 123, 127,137, 144, 153, 184, 247, 131 ada 56, 132 ada 5, 10, 16, 136 ada 10, 35, 136 ada 37, 20, 125, 139 ada 8, 142 ada 7, 176 ada 4 ve 14 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2"şer paylarla davalılar ... ve ... adına; 135 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 135 ada 8 parsel sayılı taşınmaz 05.01.2010 tarihinde davalı ...’ye satılmıştır. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların 1/3 hissesinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 107 ada 20, 122 ada 42, 88, 123, 127,137, 144, 153, 184, 247, 131 ada 56, 132 ada 5, 10, 135 ada 8, 16, 136 ada 10, 35, 136 ada 37, 20, 125, 139 ada 8, 142 ada 7, 176 ada 4 ve 14 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile 1/7 payın davacı ..., 3/7 payın davalı ... ve 3/7 payın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 107 ada 20, 122 ada 123, 127, 137, 144, 153, 184, 132 ada 5, 10, 135 ada 16, 136 ada 10, 35, 37, 137 ada 20, 125, 139 ada 8, 142 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 122 ada 42, 88, 247, 131 ada 56, 176 ada 4 ve 14 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, çekişmeli taşınmazların ortak miras bırakanlarından geldiğini, taşınmazların yöntemince taksim edilmediğini ileri sürerek miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalı ... ve ..., çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek miras bırakanı olan annelerinden intikal eden taşınmazlar olduğunu ve taşınmazların 01.02.1992 tarihli senet ile kendilerine hibe edildiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı tarafın dayandığı hibe senedinin geçerli olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, müşterek muristen kaldığı ihtilafsız olan taşınmazın davalı yana hibe edilip edilmediği noktasındadır. Davalı tarafın dayandığı 1992 tarihli hibe senedi usulü şartları taşımamakta ise de, taşınmazlar tapusuz olup, hibe halinde zilyetliğin devri ile mülkiyetin karşı tarafa geçeceği ve bunun için yazılı şeklin gerekli olmadığı göz önüne alındığında, senedin geçersizliğine rağmen zilyetliğin devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan, müşterek muris Penbe’nin ölümünden evvel zilyetliğin hibe edilerek davalılara devredilip devredilmediği sorulup saptanmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenilmeli, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ve bundan sonra, mahallinde icra edilen önceki keşifte tanık sıfatı ile dinlenilen tarafların kardeşlerinin beyanları da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, sadece hibe senedinin geçersizliği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3- Dava konusu 135 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, çekişmeli taşınmazın ortak miras bırakanlarından geldiği ve taşınmazların yöntemince taksim edilmediği iddiasına dayanarak, miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı ..., çekişmeli taşınmazın ortak murislerden gelmediğini taşınmazı 3. şahıslardan satın aldığını savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların ortak murisinden geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/7 payının davacı ... adına, 3/7 payının davalı ... adına ve 3/7 payının ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Çekişmeli 135 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ve davalının murisleri Penbe Kise’nin terekesine karşı 3. kişi konumunda bulunan dava dışı Bayram Ali Kise adına tespit ve tescil edildikten sonra, satın alma nedeniyle 05.01.2010 yılında davalı ... adına kayden intikal ettirilmiştir. Mahkemece icra edilen keşifte çekişmeli taşınmaz hakkında somut olgulara dayanmayan genel nitelikteki beyanlar ile yetinilmiş, taşınmazın evvelinin tarafların ortak murisi Pembe’den mi yoksa ...’den mi geldiği, ...’ye ait ise ona ne şekilde intikal ettiği hususları yöntemince araştırılıp somut olarak ortaya konmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murisi Pembe’den mi kaldığı, yoksa ...’ye mi ait olduğu, ...’ye ait ise kendisine ne şekilde intikal ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenilmeli, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığı hüküm yerinde tartışılmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli taşınmaz davalı ... adına kayıtlı olduğu halde davalı ...’nin bu taşınmaz hakkında açılmış bir davası da bulunmamasına rağmen, taşınmazın 3/7 payının davalı ... adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.