20. Ceza Dairesi 2015/10874 E. , 2019/1586 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ANKARA 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanıklar Erkan, Kenan, Cemal ve Sezgin hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 1441/303 sayılı kararı gereğince; sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/130 Esas 2009/814 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyeti, TCK"nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinin 1.cümlesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesinin ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip, hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "06/02/2012" yerine sanık ayrımı yapılmadan "06/02/2012-05/01/2012-2012/2011-10/101/2012-14/02/2011" şeklinde yazılması,
2)Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığınca suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1)Gerekçeli karar başlığında suç tarihi kısmındaki "06/02/2012-05/01/2012- 2012/2011-10/101/2012-14/02/2011" ibaresinin çıkarılarak yerine "06/02/2012" ibaresinin yazılması,
2)Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne "Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığınca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin TCK"nın 54/4. maddesi gereğince müsaderesine" ibaresinin eklenmesi,
3)TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen sanığın savunmasının aksine, soyut telefon görüşmeleri ve kendilerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen tanık beyanları dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.