12. Ceza Dairesi 2020/11400 E. , 2021/4473 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’nun beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, sanık ... ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Katılan vekilinin beraat kararlarına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak; sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’ın kayayı hilti ile sanık ... ... ve temyiz dışı sanık ...’in kırdıklarını, kendilerinin bir ilgilerinin olmadığını beyan ettiği, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’nun da aşamalardaki savunmalarında gözcülük yapmadıklarını, mangal için eti bıraktıktan sonra oradan ayrıldıklarını, yolda durup birşeyler atıştırdıklarını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmedikleri, içerisinde bulundukları... plakalı araçta herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, sanık ... ... ve temyiz dışı sanık ...’in ise kayayı kendilerinin kırdığını, diğerlerinin bir ilgisinin olmadığını beyan ederek diğer sanıklar ve suça sürüklenen çocukların savunmasını doğruladığı dikkate alınarak sanıklar ve suça sürüklenen çocukların suça konu eyleme iştirak ettiğine dair delillerin mevcut olmadığı ve yargılama sonunda mahkemece atılı suçtan beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanıklar ve suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin mahkumiyete karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
Katılan vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği araçların müsaderesi konusunda mahallinde mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak; 21.12.2013 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağına göre ihbar üzerine olay yerine gidildiğinde ... plakalı araçta küçük bir jeneratör olduğu, bu jeneratöre bağlı olan kablonun ... taraftaki kayaların yanına doğru çekildiği, kablo takip edildiğinde kabloya bağlı hilti ile kayalık alanın bir kısmının kırıldığı, olay yerinde sanıklar ... ve suça sürüklenen çocuk ... ve temyiz dışı sanık ...’in bulunduğu, aynı bölgede mangal yakıldığının anlaşıldığı, temyiz dışı sanık ...’e ait ... plakalı araçta 1 adet jeneratör, 1 adet darbeli matkap, 2 adet darbeli kırıcı hilti, 1 adet kürek, 1 adet 100 m uzunluğunda 6 girişli prize bağlı kablo, 5 adet hilti ve matkaba bağlı uç ele geçirildiği, ayrıca köy yolu ayrımında bulunan... plakalı araç içerisinde sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’ın olduğu, sanık ...’a ait... plakalı araçta herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığının belirtildiği, sanık ... ...’ın savunmalarında olay günü mangal yakmak için oraya gittiklerini, temyiz dışı sanık ... ile iddiaya girmeleri üzerine hilti ile kayayı kırmaya çalıştıklarını kabul ettiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 27.01.2014 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki anılan kurulun 15.06.2007 tarih 661 sayılı kararında; ... İli, ... ilçesi, ... ... Köyü, ... mevkiinde Kırkpancere kaya mezarları ve Kaya yerleşme yerlerinin 2863 sayılı Kanun kapsamına tescil edildiği belirtilmiş ise de söz konusu cevabi yazının arşiv incelemesine göre düzenlendiği, dosya kapsamında keşif yapılmadığı gibi kurul uzmanları tarafından yerinde inceleme de gerçekleştirilmediği, dolayısıyla hilti ile zarar verilen kayanın 2863 sayılı Kanun kapsamında tescil edilip edilmediğinin kesin ve net olarak belirlenmediği dikkate alınarak mahallinde arkeolog ve fen bilirkişilerin katılımı ile keşif icra edilip, zarar verilen kayanın 2863 sayılı Kanun kapsamında tescilli olup olmadığının belirlenmesi, anılan kanun kapsamında tescilli olduğunun belirlenmesi halinde ise, sanık hakkında düzenlenen 03.02.2014 tarihli iddianame içeriğinde hilti ile kayalık alanın bir kısmının kırıldığının belirtilmesi karşısında zarardan bahsedildiği kabul edilip sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırlen dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 62/1. maddesinin belirtilmemesi,
2- Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarı yapılırken dayanak kanun maddesi olan TCK"nın 51/8. maddesinin belirtilmemesi,
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasının "c" bendindeki hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.