Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/834
Karar No: 2021/3814
Karar Tarihi: 07.09.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/834 Esas 2021/3814 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/834 E.  ,  2021/3814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, yaşlı olması nedeniyle tapu, banka ve sair yerlerde kendisi adına işlem yapabilmesi için davalı oğlu ...’i 04.07.2007 tarihli vekaletname ile yetkili kıldığını, ancak davalı vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu dava konusu 103 ada ...,... 163 ada 35 parsel sayılı taşınmazları yakın arkadaşı olan diğer davalı ... "ye bedelsiz şekilde satış yoluyla temlik ettiğini, davalı vekilin ilerde kız kardeşini mirastan mahrum bırakmak için satış işlemini yaptığını ve davalı ... ...’nin de durumu bildiğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek dava konusu 103 ada 230 ve 234, 163 ada 35 parsel sayılı taşınmazların davalı ... ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmazsa taşınmazların bedelinin faizi ile birlikte davalı vekil ...’ten tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., iddiaların doğru olduğunu belirtip davayı kabul etmiş; davalı ... ..., davacı ile davalı vekilin danışıklı ve kötüniyetli olarak hareket ettiklerini, dava konusu taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, davacının bilgisi ve iradesi doğrultusunda işlemlerin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile dair verilen kararın davalı ... tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.09.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalı ...’ın istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar adı geçen davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    ./..

    Hemen belirtmek gerekir ki; hükmü temyiz eden davalı ... vekilinin temyiz süresinden sonra sunduğu 14.08.2020 tarihli temyize ek beyan dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar nazara alınmamıştır.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Ancak, bilindiği üzere, HMK’nin 297/2. maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
    Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 26. maddesi hükmü gereğince; hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazlardan 103 ada 230 ( yeni 101 ada 98) parsel sayılı taşınmazın 3443/18600 payı davacı adına kayıtlı iken davacı tarafından verilen Elmalı Noterliğinin 04.07.2007 tarih 3885 yevmiye no’lu vekaletnamesine istinaden davalı vekil oğlu ... tarafından diğer davalı ...’a 25.01.2008 tarihinde satış yolu ile temlik edildiği, davalı ...’ın bu taşınmazda dava dışı kişiden edindiği 2708/18600 pay ile birlikte toplam 6151/18600 pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
    Ne var ki; mahkemece iptal tescile karar verilirken, HMK’nin 26. ve 297. maddeleri uyarınca taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde, dava konusu 103 ada 230 (yeni 101 ada 98) parsel sayılı taşınmazda davacıdan davalıya geçen pay oranı gözetilmeksizin davalının bütün payını kapsayacak şekilde iptal tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi; kamu düzeninden sayılan karar ve ilam harcına hükmedilirken de anılan taşınmazda davacıdan davalıya geçen pay oranı göz ardı edilerek davalının toplam payı üzerinden dava değerinin belirlenmesi suretiyle fazla harca hükmedilmesi de doğru değildir.
    O halde; dava tarihi itibariyle dava konusu 103 ada 230 (yeni 101 ada 98) parsel sayılı taşınmazda davacıdan davalıya geçen 3443/18600 payın arsa ve yapı değerinin 188.335,27 TL, dava konusu 103 ada 234 (yeni 101 ada 102) parsel sayılı taşınmazın değerinin 337.920,30 TL, dava konusu 163 ada 35 parsel sayılı taşınmazın değerinin 457.167,31 TL olduğu gözetilerek, harca esas toplam dava değeri olan 983.422,88 TL üzerinden alınması gerekli 67.177,61 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 580,64 TL harç ile 18.675,16 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 47.921,81 TL nispi karar ve ilam harcının (Harçlar Kanunu 22. maddesine göre davalı ... 15.973,93 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına şeklinde hüküm kurulması gerekirken fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
    Yine, dava değeri üzerinden alınması gerekli 67.177,61 TL istinaf karar harcından peşin alınan 19.325,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 47.852,61 TL istinaf karar harcının davalı ...’dan alınarak Hazineye gelir kaydına şeklinde hüküm kurulması gerekirken bölge adliye mahkemesince fazla istinaf karar harcına hükmedilmesi de doğru değildir.
    Ancak; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
    İlk derece mahkemesi olan Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin temyize konu 14.03.2019 tarih 2016/186 Esas 2019/126 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 1. fıkrasında yazılı “... 6151/18600...” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “...3443/18600...” ibaresinin yazılmasına,

    ../...


    Yine aynı kararın 3. fıkrasında yer alan “Alınması gereken 77.296,38-TL harçtan peşin ve tamamlama suretiyle alınan toplam 19.255,80-TL harcın mahsubu ile eksik 58.040,58-TL harcın davalılardan (davalı ..."nın kabul beyanı gözetilerek 6.509,66-TL"den sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına,” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine 3. fıkra olarak “ Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 67.177,61 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 580,64 TL harç ile 18.675,16 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 47.921,81 TL nispi karar ve ilam harcının (Harçlar Kanunu 22. maddesine göre davalı ... 15.973,93 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına” ifadesinin yazılmasına,
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin temyize konu 06.12.2019 tarih 2019/738 Esas 2019/1490 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 2. fıkrasında yazılı “Alınması gerekli 77.296,38 TL."si istinaf harcından peşin alınan 19.325,00 TL."si harcın mahsubu ile bakiye 57.391,38 TL. "sinin davalı ..."dan alınarak hazineye irat kaydına,” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine 2. fıkra olarak “ Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 67.177,61 TL istinaf karar harcından peşin alınan 19.325,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 47.852,61 TL istinaf karar harcının davalı ...’dan alınarak Hazineye gelir kaydına” ifadesinin yazılmasına, davalı ... vekilinin temyiz itirazının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün düzeltilen bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi