4. Ceza Dairesi 2013/33456 E. , 2016/1206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Kanuna aykırı, sanık ...’nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına,
2-Konut Dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, gece 01.30 sıralarında, evi terk eden eşini almak maksadıyla bacanağı olan ...’ın evine gelip kapı zilini çaldığı, kapıyı Rami’nin 13 yaşındaki oğlu tanık İlker’in açması üzerine, akrabalığın verdiği güvenle içeri girdiği, eşini eve dönmeye davet edip gelmeyi ve evin anahtarını vermeyi reddetmesi üzerine de tartışmaya başladığı, bu arada uyanarak gelen Rami’nin, sanıktan evi terk etmesini istediği, sanığın da makul bir sürede evi terk edip, merdiven boşluğunda iken tabanca ile eşini tehdit edip hakaret ettiği anlaşılmakla; sanığın, örf ve adet gereği varsayılan rızaya uygun olarak konuta girmesinden sonra konut sahibinin uyarısı üzerine ısrarla konuttan çıktığı, makul bir sürede konutu terk ettiği ve konutun eklentisinde gerçekleşen tehdit ile hakaretin konut sahibi olan Rami’ye yönelmemesi nedeniyle, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağı gözetilmeden, kanıtlarla uyumlu olmayan yetersiz gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.