11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6124 Karar No: 2019/5469 Karar Tarihi: 20.06.2019
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6124 Esas 2019/5469 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/6124 E. , 2019/5469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 tarihli 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Sanığın, sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; somut olayın (fatura sayısı ve miktarı vs.) özellikleri gözetilerek TCK"nin 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, TCK"nin 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan " suçun işleniş biçimi, kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu, amaç ve saiki" şeklindeki soyut gerekçe ile ve orantılılık ilkesine aykırı olarak temel cezanın üst sınıra yakın tayin edilmesi, 2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.