DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve ihbarsız olarak davalı tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı A.. A.. tüzel kişiliği tarafından usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir. Davalı şirket ortakları N.. M.., İ. M., M.. M.. verdikleri cevap dilekçesi ile davalı şirket aleyhine şirket ortakları tarafından tasfiyeye ilişkin dava açıldığını, davacının iş sözleşmesini haklı neden olmadan kendisinin feshettiğini, davacının fazla çalışma yapmadığı, hafta sonu ve yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayramlarda sadece bir gün çalıştığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılar N.. M.., İ. M., M.. M.. vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacı işçinin yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti fesihten önce istemesi mümkün değildir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve karar gerekçesinde davacının ödendiği kanıtlanamayan 56 gün yıllık izin ücreti hakkının bulunduğu belirtildiği halde, talep konusu yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.