Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10245
Karar No: 2016/10417
Karar Tarihi: 07.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10245 Esas 2016/10417 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, müştekinin ikametine giderek borcunu ödeyeceğini söyleyerek müştekinin 1.000 Avro değerindeki para birimini alıp, müştekine 1.000 TL verdi. Ancak, Merkez Bankasınca yapılan incelemede verilen paranın geçerli olmadığı tespit edilmiş ve sanık dolandırıcılık suçunu işlemiş sayılmıştır. Sanık hakkında 1 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası verilmiştir. Ancak, yeni bir kanun değişikliği ile basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi ve sanığın altsoyu haricindekiler yönünden hapis cezası infazının tamamlanıncaya kadar süreceği hükmedilmemiş olması nedeniyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: TCK’nın 157/1, 52, 53, 58/6; 5237 sayılı TCK'nın 58/6; 5271 sayılı Kanun'un 253/b-6; 6763 sayılı Kanun'un 34.
23. Ceza Dairesi         2015/10245 E.  ,  2016/10417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ve 2.000 TL adli para cezası


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın müşteki ..."ın ikametine gelerek eşine 1.000 TL borcu olduğunu ancak üzerinde 1.000 Avro bulunduğunu bu paranın 2.000 TL"ye karşılık geldiğini, 1.000 Avroyu kendisine verince karşılığında 1.000 TL alacağını böylece borcunu ödemiş olacağını müştekiye söyleyerek emanetin 2011/1065 sırasında kayıtlı 1 adet 1.000 Cruzados (Brezilya) parasını müştekiye verdiği, müştekinin de para üstü olarak 1.000 TL"yi sanığa verdiği, dolandırıldığını anlayan müştekinin şikayeti ile Merkez Bankasınca yapılan incelemede sanığın verdiği paranın Brezilya"da tedavülden kaldırılması nedeniyle geçerli olmadığının tespit edildiği sanığın bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
    Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanığın savunması, müşteki beyan Merkez Bankası raporu, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanığın mahkumiyeti yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
    3- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi