19. Hukuk Dairesi 2016/9749 E. , 2017/5608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
Davacı vekili, müvekkilinin (4) adet fatura ile davalıya toplamda 425.024,15 TL tutarında ham kanola yağı sattığını, davalının sadece 39.000 TL ödemede bulunduğunu, müvekkilinin kalan borcun ödenmesi için çektiği ihtara davalının borçları olmadığı yolunda cevap verdiğini, davalının müvekkiline gönderdiği hesap dökümü faksı ile borçlarını nakit ve muhtelif çeklerle ödediğini beyan ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu yapılan faturalar ve fatura içeriği mallarla ilgili olarak tarafların ticari ilişkide bulunmadığını, faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, dava dilekçesinde bahsedilen hesap dökümü ve bilgilerinin davalı şirket ve kayıtlarıyla bir ilgisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 28/04/2011 tarih, 2010/47-2011/299 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31/01/2013 tarih, 2012/17139-2013/1885 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile, " Dava, takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağın bakiye kalan kısmının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan takip konusu faturalardaki malları teslim almadığını savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ilişkinin fiktif olduğu taraflar arasında gerçekleşen bir ilişki olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı şirket yetkilisi ... konuyla ilgili hazırlık soruşturması sırasında tanık olarak verdiği 05.11.2009 günlü beyanında; “Ben Acarlar Petrol Ürünleri ... yetkilisiyim... ile benim yetkilisi olduğum şirket arasında 2006 yılında ticari alışverişimiz oldu bana fotokopileri gösterilen benim yetkilisi olduğum şirkte adına kesilen faturalar doğrudur faturalarda belirtilen malı oğlum tarafından 2006 yılında alınmıştır ve alınan ürün bedelleri toplamı yanlış hatırlamıyorsam 425,000 TL"dir ve bu ürün bedelleri 2006 yılı içinde değişik tarihlerde ödenmiştir...” demiştir. Öte yandan davalı tarafça 2006/6, 2006/8 ve 2006/9 dönemine ilişkin ... beyanname örneklerinde davacı yandan (4) belge ile ... hariç 360,181 TL tutarında mal ve hizmet aldığını beyan ettiği, ancak davalı şirketin bağlı bulunduğu Küçükyalı Vergi Dairesine dava tarihi olan 05.01.2010"dan sonraki bir tarih olan 24.06.2010"da verdiği düzeltme formunda davacıdan almış olduğunu beyan ettiği (4) belge ile 360,181 TL tutarındaki mal alımına yer vermediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulup karar yerinde tartışılarak gerekli görüldüğünde konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporuna göre, davaya konu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce önceki karar bozulmuş olmakla mahkemece bozma ilamına uyularak tekrar ret kararı verilmiştir. Davalı şirket yetkilisi ..."nın...05.11.2009 tarihinde verdiği ifade sırasında şirketin yetkili müdürü olduğu anlaşılmaktadır. Bu şahsın 2006 yılında faturalara konu malların, oğlu tarafından teslim alındığı yönündeki kabul beyanı temsil ettiği davalı şirketi bağlayıcı niteliktedir. Her ne kadar ... bozmadan sonraki mahkeme ifadesinde 2008 yılında şirkete müdür olarak atandığını bildirmişse de bu beyana mahkemece itibar edilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan bu faturaların BA formu ile Maliye"ye bildirildiği de tespit edilmiştir. Bu forma yönelik sonradan düzeltme beyanı verilmesinin sonucuna etkisi yoktur. Mahkemece teslimin kanıtlandığı kabul edilerek davalının ödeme savunması yönündeki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya ve bozma kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.