7. Ceza Dairesi 2021/14494 E. , 2021/15346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarih ve 2015/674 esas, 2016/138 karar sayılı dava dosyasında; sanığa ait BTM AVM adlı işyerinde katılan Düş Yeri Yapım Yayın Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firmasının şikayeti üzerine 14/04/2015 günü yapılan aramada 13 adet Pepe markalı yapıştırmanın ele geçirildiği iddiasıyla Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/04/2015 tarihli iddianamenin düzenlendiği ve yapılan yargılama sonucunda katılan firma adına vekilinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında;
Anılan dosya getirtilip incelenerek; katılan firma vekilinin Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/674 esas sayılı dava dosyasında verdiği şikayetten vazgeçme beyanının kapsamı irdelenip, temyize konu iş bu dava dosyasınıda kapsayıp kapsamayacağı hususunun değerlendirilmesi ile gerektiğinde katılan vekilinden de bu husus sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de:
1) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2) 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nun 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanıklar hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, “katılan tarafın suçtan doğan zararının giderilmemiş olması” şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, aramanın yapıldığı tarih olan 14/04/2015 yerine “2015” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.