Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10648 Esas 2017/1449 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10648
Karar No: 2017/1449
Karar Tarihi: 21.03.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10648 Esas 2017/1449 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan beraat ettiği belirtilmiştir. Suçun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği vurgulanmıştır. Somut olayda, sanığın yalan beyanda bulunarak bir tutanak düzenlemesine sebep olmadığı ve resmi belgenin de sanığın beyanına değil, görevliler tarafından yapılan araştırmaya istinaden tutulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Kararda, TCK'nun 206. maddesi (resmi belgede sahtecilik suçu) ve gerekçesi de detaylı olarak açıklanmıştır.
21. Ceza Dairesi         2015/10648 E.  ,  2017/1449 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

5237 sayılı TCK"nun 206. maddesinde düzenlenen ve doktrinde "fikri sahtecilik" olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
Somut olayda, Sanık ...’ın kullandığı ........ plaka numaralı araç ile ehliyetsiz olarak maddi hasarlı trafik kazası yapması sebebiyle sanık ...’den kazayı üstlenmesini istediği, olay yerine sanık ...’den önce gelen görevlilerin kazaya karışan diğer sürücülerin sanık ...’ın kaza mahallinden firar ettiğini beyan etmeleri üzerine araç sürücüsünün kaza mahallinde bulunmadığının tespit edildiği sırada sanık ...’in kolluk görevlilerine kazayı kendisinin yaptığı yönünde beyanda bulunması şeklinde gerçekleşen somut olayda; sanığın beyanıyla gerçeğe aykırı bir tutanağın düzenlenmesine sebebiyet vermediği, suça konu tutanak başlıklı belgenin de sanığın beyanına göre değil, görevliler tarafından yapılan araştırmaya istinaden tutulduğu, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan başlatılan soruşturmada şüpheli olarak savunması alınan sanığın kolluk görevlilerine gerçeği söyleme yükümlülüğünün bulunmadığının anlaşılması karşısında yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığından tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı cihetle; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.