Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5836
Karar No: 2019/6940

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5836 Esas 2019/6940 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5836 E.  ,  2019/6940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİAsliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ....mevkiinde bulunan orman kadastrosunda ise bir kısmının..... köyü sınırları içerisinde de gözüktüğünü ve kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 1 sayılı parsel orman arazisi olarak tespit ve tescilinin yapıldığını, 13.273 m² yüzölçümü olan bu arazinin müvekkili tarafından yıllardır işlenilmiş bir arazi vasfında olduğunu, üzerinde meyve ağaçları, su tedariki amacı ile yapılmış olan su kanalı, yine müvekkilinin emeği ile yapılan örme duvar ve daha önce yapılmış fakat halihazırda kullanılamayan geçmişte kullanılmış eski bir bina kalıntısının mevcut olduğunu, söz konusu arazinin orman sayılması için hiçbir haklı gerekçenin mevcut olmadığını ileri sürerek; 101 ada 1 parsel sayılı Yusufeli ilçesi, Bıçakçılar köyünde bulunan 13,273 m² olan taşınmazın mevcut hukuka tapu kaydının iptal edilerek davacı ... adına tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... İşletme Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parselin orman snırları içerisinde kalmakla bu alanda arazi ve orman kadastrosu yapıldığını, davacıların davasının süresinde olmadığını öncelikle süre yönünden davanın reddine karar verilmesini, dava konusu parselin orman bütünlüğü içerisinde olması, orman toprağı yapısı ve niteliğinde olması, Devlet orman olması, toprak yapısı ve eğimi itibariyle alanın orman muhafaza karakteri taşıması ve üzerinde orman bitkilerinin bulunması sebebiyle davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine,.....101 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişisinin 15/09/2015 tarihli raporunda EK1 krokisinde (A) harfi ile sarı renge boyalı olarak belirtilen 27.393,26 m²"lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tarla vasfıyla 101 adanın en son parsel numarasını takip eden numara adı altında tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davanın kabul yönünde sonuçlanan kısmının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 18137,17 TL"nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden ve davanın red yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4577,53 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, yargılama gideri olan 2134,30 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca orman ve arazi kadastro çalışmaları 2010 yılında yapılmış ve tamamlanmıştır.
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu.....köyünde bulunan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 27.393,26 m² alan ile (B) harfi ile gösterilen 6279,75 m² yüzölçümlü alanların bir bütün halinde dosya içerisinde mevcut krokiler ve kadastro paftasındaki konumlarına göre 4 taraflarının aynı mevkide yer alan 101 ada 1 parsel sayılı Devlet ormanı ile çevrili olduğu, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda da bu hususun belirtildiği anlaşılmıştır. Dava konusu komşu alanlar bir bütün olarak incelendiğinde 4 tarafının 101 ada 1 parsel sayılı orman parseli ile çevrili olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
    Gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no"lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "...6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Kanun 17/1-2 maddelerinde; "Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 sayılı Kanun ile değişik hali)." düzenlemeleri yer almaktadır. Kanun metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün
    bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [YHGK’nın 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacının davasının (A) ile gösterilen bölüm yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu (A) harfi ile gösterilen 27.393,26 m² alanın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde bu bölüm yönünden davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi