12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/23199 Karar No: 2009/3683 Karar Tarihi: 24.02.2009
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/23199 Esas 2009/3683 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/23199 E. , 2009/3683 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Eyüp İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/05/2008 NUMARASI : 2008/132-2008/358
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Eyüp 1. İş Mahkemesi’nin 25.12.2006 tarih ve 2004/1313 E. 2006/787 K. sayılı kararına istinaden ilamlı icra takibi başlatılmış, borçlu vekili takip talebindeki işlemiş faizin hangi orana göre tespit edildiğinin açıklanmadığı, işlemiş faizin fazla talep edildiği, faize faiz işletildiği, kıdem tazminatına bir yıl vadeli mevduat hesaplarına fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi, diğer alacaklar için yasal faiz talep edilebileceği yönünde şikayette bulunmuştur. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mahkemece, bozmadan önce dava açıldığı tarihte yapılan tensip zaptında yer alan “…bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranlarının tarafların bildirdiği bankalardan sorulmasına, taraflar banka adı bildirmediği taktirde Eyüp’te şubesi bulunan beş bankadan sorulmasına” ara kararının gereği için davacı tarafından masraf verilmediği, davalı vekilinin de masrafı yatırmayacağını beyan etmesi nedeniyle, kıdem tazminatına uygulanan faize ilişkin iddianın ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. Daha önce mahkeme tarafından verilen HUMK.nun 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın, Dairemizin 15.01.2008 tarih ve 2007/22004 E. 2008/132 K. sayılı ilamı ile ilam içeriğine aykırı olarak faiz istendiği yönündeki başvurunun şikayet niteliğinde olduğu, İİK.nun 18/3 maddesi gereğince taraflar gelmeseler bile mahkemece incelenip karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş olduğu ve yeniden ara karar oluşturulup davacı vekiline bir süre verilmediğine göre, bozmadan önceki ara kararın yerine getirilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki faize ilişkin şikayetin incelenebilmesi; hakimlik mesleğinin gerektirdiği bilgi ve donanımla çözümlenebilecek bir konu olup bilirkişi incelemesine başvurulması da yasal bir zorunluluk değildir. Mahkemece, kıdem tazminatına uygulanan en yüksek mevduat faiz oranlarına göre takipte istenilen faizin ilama uygunluğunun denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.