Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6043
Karar No: 2017/1155
Karar Tarihi: 16.03.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/6043 Esas 2017/1155 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, buz makinesi satın alımı ile ilgili olup, davalı yüklenici tarafından kurulan makinenin taahhüt edilen oranda buz üretmediği, eksiklik ve aksaklıkların yükleniciden kaynaklandığına dair iddialar bulunmaktadır. İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde yapılan delil tespiti sonucunda buz makinesinin istenen kapasitede olmadığı ve ayıplı olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Daire kararı sonucunda, yapılan incelemeler sonucunda, makinelerin ayıplı olduğu ve davanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 355 (Türk Borçlar Kanununun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindeki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin hükümler.
- Borçlar Kanunu'nun 359'ncu, 360'ncı ve 362'nci maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıpların tanımı, tazminat hükümleri ve ayıpların bildirim süreleri.
15. Hukuk Dairesi         2016/6043 E.  ,  2017/1155 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ....geldi. Davalı şirket yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, iş bedelinin tahsili ile ayıplardan kaynaklanan zararların tazmini talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili; müvekkilinin buz üretim işi yaptığını ve davalıdan buz makinesi satın aldığını, davalının makineyi müvekkiline teslim ettiğini, makinenin kurulumu için gerekli malzemenin kendisi tarafından alındığını ve kurulan makinenin iki kez arıza yaptığını, tamir için davalıya gönderdiğini, makinenin taahhüt edilen oranda buz üretmediğini, eksiklik ve aksaklıkların davalıdan kaynaklandığını ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/183 D. iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, alınan raporda makinenin tam kapasite ile çalışmadığının belirlendiğini, makinenin bedelinin davalıya banka havalesi ve çekler ile ödendiğini, çeklerle ilgili ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/4080 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine takip başlatıldığını, çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve zararlardan dolayı bedele hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı yüklenici vekili; davacı ile buz makinelerinin satımı konusunda anlaştıklarını ve makinenin teslim edilip fatura kesildiğini, makinenin kurulduğunu ve davacının itirazının bulunmadığını, daha sonra makinelerin iki kez bozulduğunu ve müvekkili tarafından tamir edildiğini ve davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık buz makinesi yapımından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafın 22.09.2010 tarihli teklif mektubu incelendiğinde taraflar arasında kurulduğu anlaşılan ilişki, bir eser taahhüdünde bulunulduğundan kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı
    ./..
    s.2

    15.H.D.
    2016/6043
    2017/1155

    mülga Borçlar Kanunu"nun 355 (Türk Borçlar Kanununun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.
    Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda Borçlar Kanunu"nun 359"ncu, gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun"un 360. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak Borçlar Kanunu"nun 360. maddesi gereğince, eser; eser sahibinin kullanamayacağı veya nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, eser sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki, eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedeli indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamalar gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Ancak, Borçlar Kanunu"nun 360. maddesinde eser sahibine tanınan haklardan hangisini kullanabileceği, mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla eser üzerinde yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek suretiyle takdir olunur.
    Kural olarak eser sözleşmelerinde ayıbın varlığı her türlü delille kanıtlanabilir. Dairemizin yerleşen uygulaması da bu yöndedir (15 HD. 06.02.2002 T. 4689/546 Karar vb.). BK"nın 359. madde hükmünce iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin mutad cereyanına göre imkân bulur bulmaz eseri muayene ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle, sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise BK"nın 362. madde uyarınca vakıf olur olmaz derhal yükleniciye bildirmekle yükümlü olup, bildirmediği takdirde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve BK"nın 360. madde hükmünden yararlanamaz. Ne var ki sözleşmede eser için garanti verilmiş ise, yüklenici yasanın aradığı ayıp ihbar sürelerine bakılmaksızın garanti süresinde meydana gelen ayıpları gidermekle yükümlüdür. Gidermediği takdirde, iş sahibinin BK 360. maddede düzenlenen eserdeki ayıbın önemine göre, ayıpların giderilmesini istemek, ayıplı eserden ötürü ücretten indirim ve kabule zorlanamayacak nitelikte kötü yapılmış ise eseri reddetmek ve bu nedenle uğradığı zararlarını da talep etmek hakkı olarak ortaya çıkan haklarının varlığı kabul edilir.
    Bu anlatımlar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı tarafın davacıya sunduğu ve davacı tarafında delil olarak dayandığı 22.09.2010 tarihli teklif mektubu incelendiğinde buz makinesinin teknik özellikleri ve günlük kapasitesinin yanında kullanıcı ve işletme hataları dışında 2 yıl süre ile garantili olduğu anlaşılmaktadır. Dava açılmadan önce İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/183 D. iş sayılı dosyasında davacı tarafça yaptırılan delil tespitinde alınan 21.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda buz makinesinin istenen kapasitede olmadığı bir başka deyişle ayıplı olduğu, keza yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve özellikle ek raporlarında da buz makinelerinin ayıplı olduğu bildirilmiştir. Dava konusu olan buz makinelerinin davacının borcuna mahsuben davalı tarafından icraen
    ./..
    s.3

    15.H.D.
    2016/6043
    2017/1155

    alınmasından sonra satılan 3. kişi tarafından verim alınamadığından hurdaya ayrıldığı ve sonraki bilirkişi heyeti tarafından bu makineler üzerinde sağlıklı bir inceleme yapılamadığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile makinelerin ayıplı olduğu davacı tarafça ispatlanmış kabul edilmelidir. Mahkemenin sözleşmenin feshini isteyen davacının bedelin iadesini talep ederken satın aldığı buz makinesini iadeye hazır tutmak zorunda olduğu yönündeki kabulü de isabetli olmamıştır. Dava konusu makinelerin borca mahsuben icra kanalı ile satıldığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre davacıya böyle bir yükümlülük yüklemek hukuken mümkün değildir. Kaldı ki davacı taraf dava açılmadan önce İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/183 D. iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırmış ve dava açıldıktan sonra belli bir süre incelemeye hazır bulundurmuş ve sonrasında icraen satışın cebri yolla yapılması nedeniyle önce davalıya ve sonrasında 3. şahsa makinelerin geçtiği anlaşılmıştır. Bu deliller kapsamında değerlendirme yapılmak gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu makinelerin ayıplı olduğu kabul edilerek davacının ayıp nedeniyle dava konusu ettiği alacak kalemleri yönünden değerlendirme yapıp hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi