19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14014 Karar No: 2017/5600 Karar Tarihi: 05.07.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14014 Esas 2017/5600 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/14014 E. , 2017/5600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı ve davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma pulu eklenmediğinden, duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kefil olunan kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 12.07.2012 gün, 2012/5407 esas ve 2012/11670 karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı tarafından ipotekten kaynaklanan borcun ödendiği, 10.12.2004 tarihli kredi sözleşmesindeki kredi limitinin eski para birimi ile 100.000 TL şeklinde yazıldığı, bunun yeni Türk Lirası karşılığının 0,10 TL olduğu, taahhütname tutarının sonradan doldurulduğunun belli olduğu, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, 15.06.2000 tarihli genel kredi sözleşmesinden dolayı ise davacının bir borcunun bulunmadığının daha önce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne,davacının icra takip dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitine,ödediği 40.000 TL.nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,2.690,00 TL.nin ise 29.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 99.999,90 TL üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile davalı banka vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK’nun 72/7. maddesi “borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs ödediği tarihten itibaren...” hükmünü içermektedir.Anılan hükme göre istirdat davasında ödenen parayı geri isteme hakkı parayı ödeyen kişiye aittir.Somut olayda davalı bankaya ipotek bedeli için yapılan ödeme asıl borçlu tarafından yapılmış olup,davacı kefil bu ödemeyi geri isteyemez.Ayrıca yapılan ödeme ipotek bedeline yönelik olup davalı bankanın asıl borçludan ipotek tutarı olan 40.000,00 TL miktar ile alacaklı olduğu anlaşıldığından iadesi gereken bir tutarda bulunmamaktadır.Bu yönden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 3-Davalı banka kredi ilişkisi nedeniyle borçludan alacaklı olup,somut olayda icra takibi başlatması kötüniyetli olarak kabul edilemeyeceğinden aleyhine tazminata hükmedilmiş olması da isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 05/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.