Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11316
Karar No: 2019/1827
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11316 Esas 2019/1827 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin belirli taşınmazlarda 7/16 payının bulunduğunu ve bu payın davalı ... tarafından satıldığını, açıklama yapılmadan davalı ... tarafından bu payın diğer davalı ...'a satıldığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle tescil istemiş ancak mahkeme, fiili taksim varlığı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, temyiz etmiş ve Yargıtay kararı bozmuştur. Kararda önalım hakkı paylı mülkiyet ilişkilerinde bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşların önalım hakkı doğar ve TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı dikkate alınmalıdır. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde ise davanın reddi gerekir. Kararın kanun maddeleri ise TMK'nın 2. maddesi ve 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/11316 E.  ,  2019/1827 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 2281, 2282 ve 2283 parsel sayılı taşınmazlarda 7/16’şar payının bulunduğunu, dava dışı ...’ın dava konusu taşınmazlardaki payını davalı ...’a sattığını, davalı ...’ın da aldığı payı diğer davalı ...’a sattığını, ihbar yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazlardaki davalı ... adına tapuda kayıtlı payların iptaliyle müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davacının kötüniyetli olduğunu, taşınmazların zeminde fiilen taksim edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye, sağlıklı bir sonuca ulaşmaya yeterli değildir. Davalı ..., fiili taksim savunmasında bulunarak tanık listesi vermek üzere mahkemeden süre istemiş, bu isteği mahkemece ara kararıyla reddedilmiştir.
    Mahkemece, yukarıda değinilen ilkelere göre, davalıların tüm tanıklarının taşınmaz başında dinlenilmek suretiyle fiili taksim konusunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi