Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5163
Karar No: 2021/13190
Karar Tarihi: 01.11.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5163 Esas 2021/13190 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/5163 E.  ,  2021/13190 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi


    Dava, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; davacının 1996-2002 yılları döneminde sattığı süt bedelleri üzerinden 2926 sayılı Yasa gereği prim kesintisi yapıldığını, Sosyal Güvenlik Kurumunca ilgili prim kesintilerinin Kurum hesaplarına intikal ettirilmediği gerekçesi ile sigortalılığının kabul edilmediğini belirterek, 01.05.1995-30.12.2001 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, davacıya ait tevkifat kesintisinin Kurum hesaplarına yattığının tespitinin ispatlanamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince; davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığı tespitinin sigortalılığın kabulü için yeterli olduğu, kesintiyi yapan davalı kuruma karşı kesintiyi yapmakla yükümlü şirketin sorumlu olduğu, kesintinin yapıldıktan sonra kurum hesabına yatırılmamış olmasının sigortalı aleyhine değerlendirilemeyeceği yönünde yerleşik içtihatlar gözetilerek, davacının ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı 1996 yılı Ocak ayını takip eden ay başı olan 01.02.1996 tarihinden başlamak üzere 4/1-b (tarım bağkur) sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiği belirtilerek 01.02.1996 – 30.12.2001 tarihleri arasında 4/1-b (tarım Bağ-Kur) sigortalısı olduğunun tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.

    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacının ürün teslim ettiğini beyan ettiği Kebir şirketince herhangi bir ürün teslimi olmadığının bildirilmiş olması, dosyaya sunulmuş veya temin edilmiş müstahsil makbuzlarının bulunmaması, kurum kayıtlarına göre özel şirket tarafından kesildiği iddia olunan primlerin kurum hesabına aktarılmamış olması, davacının kimlik bilgisinin kurum tevkifat listelerinde yer almıyor olması, prim kesintisi yapan kamu kurumu olmayan özel şirket tarafından prim kesinti listelerinin her zaman tek taraflı olarak düzenlenmesi mümkün olup, Ketaş"ın tasfiye sürecinde olması nedeniyle tasfiye memurları tarafından benzer dosyalarda verilen cevaplarda 2003 öncesi verilere ulaşılamadığının, imhaya ilişkin evrak da bulunmadığının bildirilmiş olması gerekçeleri ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak,davanın reddine hükmedilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, davacı adına yapılan prim tevfikatının Kurum kayıtlarına intikal etmemesinden davacının sorumlu olamayacağını, davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olacağını belirterek, kararın temyizen incelenmesini talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Davanın Yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79/10. 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan Yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan re"sen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu Yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi Yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir.
    İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.

    Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak Kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526. maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tespiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurul"unun 15/02/2017 tarih 2015/10- 1283 E. 2017/242 K. sayılı kararına göre de tevkifat kesintisinin kuruma intikal etmemesi tarım Bağ-kur sigortalılık hakkı kazanmasına engel değildir.
    Somut olayda, Ketaş Firması tarafından 13.11.2018 tarihli yazı ekinde gönderilen bağ kur kesinti listesinde, davacının teslim ettiği ürünlerden 1996/ocak ,1997 ,1998, 2000, 2001, 2003 yıllarında kesinti yapıldığının anlaşılmasına göre, prim kesintisinin kuruma intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
    Yapılacak iş; yapılan tevkifatın Kuruma intikal etmemesinin tescile engel olmayacağını göz önünde bulundurmak ve yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, temyiz eden davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi