15. Hukuk Dairesi 2016/4260 E. , 2017/1128 K.
"İçtihat Metni"
Davacı-karşı davalı ... İnşaat Alüminyum Sistemleri Turz. Tic. ve San. A.Ş. ile davalı-karşı davacı ... Turz. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.10.2014 gün ve 2014/945-2014/337 sayılı hükmü bozan Dairemizin 02.05.2016 gün ve 2016/749-2444 sayılı ilâmı aleyhinde davacı-karşı davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın ve alacak talebine ilişkin olup mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce verilen 02.05.2016 tarihli 2016/749 Esas 2016/2444 Karar sayılı bozma ilâmına karşı davacı- karşı davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 05.03.2009 tarihli sözleşmeye göre davalıya ait otel inşaatında sözleşme ekinde belirlenen imalât ve montajlarını yapıp teslim ettiğini, sözleşme bedelinin 117.500,00 Euro+KDV olarak kararlaştırıldığını, bakiye alacak ile ilgili olarak 26.01.2011 tarihli 25.472,66 TL"lik ve aynı tarihli 50.754,70 TL"lik iki adet fatura düzenleyip bedelini davalıdan talep ettiklerini, ancak davalının ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlu hakkında icra takibi yaptıklarını belirterek alacak için yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında icra takibinin dayanağı olan faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini davacıya yapılmış ödemeler toplamının 212.196,21 TL olduğunu, davacıya yaptığı işe karşılık fazla ödeme yapıldığını, faturaya konu işlerde ayıp, eksik ve hatalı montajlar söz konusu olduğundan bu bedeli hak etmediğini, yapılmayan eksik ve kusurlu işler ile ilgili olarak talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını belirtmiş, karşı davasında ise fazla ödenen 32.439,37 TL"nin davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek alınan bilirkişi raporuna göre yapılmış bulunan imalâtlardan davacı- karşı davalının 27.447,98 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın bu miktar üzerinden, yapılmış bulunan imalâtlarda ayıplı işler ile eksik işler bedelinin 20.731,03 TL olduğu gerekçesi ile de karşı davanında bu miktar
./..
s.2
15.H.D.
2016/4260
2017/1128
üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davası müddeabihi, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Bu davanın takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerekir ve sonucu itibarıyla takibin devamına etkili bir davadır. Bu nedenle takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Davada her türlü delille ispat edilecek alacakta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Bunun sonucu olarak takip ve dava konusu olmayan faturanın bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir (Emsal HGK E. 2011/19-617 K. 2011/749 T. 14.12.2011 ve E. 2006/19-260 K. 2006/251 T. 3.5.2006).
Somut olayda asıl davada, davaya konu edilen icra takibi 26.01.2011 tarihli 25.472,66 TL"lik ve aynı tarihli 50.754,70 TL"lik iki adet fatura dayanak gösterilerek yapılmış olduğundan mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre bu faturalara göre inceleme yapılması gerekirken usule ve Dairemiz emsal kararlarına aykırı olarak mahallinde keşif yapılmaksızın bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle alınan bilirkişi raporlarında bu kapsamda inceleme bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılması gereken iş yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu ile hakim nezaretinde mahallinde keşif yapılarak takip dayanağı faturalardan dolayı davacı- karşı davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği ve istemekte haklı olduğu iş bedelinin tespit edilerek bundan davalı- karşı davacı iş sahibinin icrada kabul edip ödediği miktarın mahsup edilip sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.
Diğer taraftan karşı dava dilekçesinde davalı- karşı davacı iş sahibi yapılmayan, eksik ve kötü yapılan işlerden dolayı tazminat ve diğer talep haklarını saklı tuttuğunu açıklamış devamında ileri sürdüğü 212.196,21 TL ödemeye göre 19.04.2010 tarihli 179.756,33 TL"lik fatura miktarı düşüldüğünde fazla ödemenin istirdatına karar verilmesini istemiş buna rağmen mahkemece eksik ve kusurlu işler bedeline hükmedilmiş fazla talep reddedilmiştir. Bu kararı davalı- karşı davacı, karşı davadaki talebinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline ilişkin olmadığı fazla ödemenin istirdatına ilişkin olduğunu ileri sürerek temyiz etmiş, Dairemizce karşı davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları sair ret kapsamında bırakılarak reddedilmiş, buna karşılık davalı- karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmadığından fazla ödeme bedeline hükmedilmemesi ile ilgili davacı-karşı davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ayrıca karşı davada davalı-karşı davacının eksik ve kusurlu işler giderim bedeli ile ilgili eldeki dosyada davasının bulunmadığı ve bununla ilgili haklarını açıkça saklı tuttuğunu beyan ettiğinden karşı davada eksik kusurlu işler bedeline hükmedilmek suretiyle mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılmıştır. Bu haliyle karşı davanın (eksik kusurlar ile ilgili olarak ayrıca dava açılabileceğinden) tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan bu gerekçelere göre kararın bu gerekçelerle bozulması
./..
s.3
15.H.D.
2016/4260
2017/1128
gerekirken Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında bu hususların gözden kaçırılarak kararın somut olaya uygun düşmeyen başka gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından davacı- karşı davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.05.2016 tarihli 2016/749 Esas 2016/2444 Karar sayılı bozma ilâmının kaldırılarak kararın değişik bu gerekçeler ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.05.2016 tarihli 2016/749 Esas 2016/2444 Karar sayılı sayılı bozma ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının değiştirilen bu gerekçeler ile BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacı-karşı davalıya geri verilmesine, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.