![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/6643
Karar No: 2021/4089
Karar Tarihi: 15.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6643 Esas 2021/4089 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6643
Karar No : 2021/4089
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde iki kez prostat ameliyatı geçiren davacının ameliyatlarının başarısız olduğu, ameliyatlar sonrası sonda takılırken fıtığının patlatıldığı, üçüncü kez ameliyat olmak zorunda kaldığı, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 50.000,00 TL manevi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … havale tarihli raporda; hastaya uygulanan kapalı prostat ameliyatlarından sonra söz konusu klinik şikayetlere neden olan bulgularda tam düzelme olmayabileceği, ameliyat sonrasında ortaya çıkan üretra darlığının bu tür ameliyatlardan sonra ortaya çıkabilen herhangi bir tıbbi kusur ya da ihmalden kaynaklanmayan "komplikasyon" niteliğinde bulunduğu, söz konusu komplikasyonu gidermeye yönelik müteaddit operasyonların yapılabileceği, komplikasyon yönetiminin uygun olduğu, dava konusu olayda kişinin tedavisine katılan sağlık görevlilerinin uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olduğu, dolayısıyla ilgili sağlık çalışanlarına atfı kabil kusur bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, bu durumda davacının Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan prostat ameliyatlarında ve sonrasındaki takip ve tedavi işlemlerinde herhangi bir kusur ve ihmalin, dolayısıyla olayda davalı idarenin tazmin sorumluğunu gerektirecek bir hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından; gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği, kusurlu eylemden kaynaklanan üretra darlığının kasık fıtığına neden olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davacının 19/03/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin uygulanmasını teminen, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; idrar yapma zorluğu şikayetiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran davacının burada 04/07/2012 ve 21/08/2012 tarihlerinde olmak üzere iki kez kapalı prostat ameliyatı geçirdiği, her iki ameliyat sonucunda da şikayetlerinin devam etmesi üzerine 05/11/2012 tarihinde Salihli Devlet Hastanesinde üçüncü kez prostat ameliyatı olduğu ve salah ile taburcu edildiği; davacı tarafından, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan ameliyatlar ile takılan sonda uygulamasında hizmetin kusurlu işletilmesi nedeniyle manevi zarara uğranıldığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesi, 1. fıkrasında; "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.", 2. fıkrasında; "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
" hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 2. fıkrasında yer alan "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur." hükmünden kastedilen, münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mamelekî niteliğe dönüşen haklar da, ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, UYAP'ta yapılan araştırmadan ve MERNİS'ten alınan nüfus kayıt örneğinden davacının 19/03/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi, 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının temyiz aşamasında, 19/03/2016 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği kuşkusuz ise de; temyize konu kararın taraflara tebliğinden sonra davacı tarafından verilen 28/01/2016 havale tarihli temyiz dilekçesinin davalı idareye 08/02/2016 tarihinde tebliğ edilerek dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının 19/03/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenlerin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurmaları halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması gerekeceğinden, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi gereği adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden, Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi hükümlerinin bu kararın tebliğ safahatına yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla, temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.