9. Hukuk Dairesi 2013/3235 E. , 2013/18256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı iş yerinde 20/05/2009 tarihinden çalışmaya başladığını,... sendikası tarafından 2010 Mart ayında örgütlenme faaliyetine başlandığını, müvekkilinin de 20/04/2010 tarihinde Sendikaya üye olduğunu, sendikanın 21/04/2010 tarihinde T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı"na müracaat ederek çoğunluk tespiti istediğini, davalı işverenin sendikadan istifa etmeye ve işçilerin direncini kırmak için örgütlenmede aktif rol alan tespit edilerek müvekkili ve sekiz işçinin 4857 sayılı yasaya aykırı bir şekilde iş akdinin feshettiğini, ... ... 1.Noterliğinden gönderilen 14/05/2010 tarihli ihtarname ile iş akdinin iş yasasının 25/II-e,ı ve 26 maddesi uyarınca ihbar ve tazminatsız olarak feshettiğini ancak fesih sebebinin bu olmadığını, müvekkilinin iş yerinde yükleme ve boşaltma işinde çalıştığını, işveren yetkililerinden ... tarafından verilen talimat ile 4 ay önce forktlift kullanmaya başladığını, 10/05/2010 tarihinde verilen talimatla işini yaparken forklift kullandığı gerekçesiyle hakkında tutanak tutulduğunu, 14/05/2010 tarihli ihtarname ile iş akdinin feshedildiğini öğrenerek 4857 sayılı yasanın 18.maddesindeki geçerli neden olmadığını, davalı şirketin fesih işleminin geçersizliğine karar verilerek 4857 sayılı yasanın 21.maddesine göre işe iadesine ve 1 yıllık ücretinden az olmamak kaydı ile tazminatın belirlenmesine kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok 4 ay kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 14/05/2010 tarihli dilekçe ile istifa ettiğini, 21/04/2010 tarihi itibariyle ... başladığını, istifa etmesine rağmen 4 işçinin davadan feragat ederek derhal işe başlatıldığını, ... kayıtlarının incelenmesinde 300 işçinin çalıştığını, sendikaya üye sayısının 190 olduğunu, sendikanın karşıtı olarak gösterilen fesih sayısının bir olduğunu, toplu işçi çıkartmadıklarını, davacının pres operatörü olarak işe girdiğini, iş yerinde forklift operatörü belgesi olmamasına rağmen işyerindeki iş güvenliğini tehlikeye atarak forklift kullandığını, istifa için dilekçe verdiğini, ... kayıtlarında fesihten sonra üç günden sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığının görüldüğünü, istifa ile ortadan kalkmış iş sözleşmesinin ikinci kez feshinin söz konusu olmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından mı sonlandırıldığı yoksa davacının istifa ederek mi işten ayrıldığı noktasındadır.
Dosya içeriğine göre davacı hakkında 10.05.2010 tarihinde forklift ehliyeti olmadığı halde forklift aracı kullandığı gerekçesiyle tutanak tutulduğu, davacının 14.05.2010 tarihli, aynı tarihte insan kaynaklarına sunulan el yazılı dilekçesinde işten herhangi bir baskı olmadan istifa ettiğini belirttiği görülmektedir. Yine işveren tarafından 14.05.2010 tarihli ... ... 1. Noterliği’nden gönderilen ve davacıya 21.05.2010 tarihinde tebliğ edilen fesih ihbarnamesinde davacının forklift ehliyeti olmamasına rağmen forklift aracı kullanması nedeniyle iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e-ı maddesi uyarınca feshedildiğinin belirtildiği görülmektedir.
İstifa veya fesih tek taraflı bir irade beyanı olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Ancak hukukumuzda istifa veya feshin karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmektedir. Somut olayda davacının 14.05.2010 tarihli istifa dilekçesi aynı gün insan kaynakları departmanına sunulmuştur. Davacının hizmet döküm cetvelinde 18.05.2010 tarihinde başka bir işyerinde işe başladığı da görülmektedir. Davacıya işverence gönderilen fesih ihbarnamesi ise 21.05.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. İstifa dilekçesinin irade fesadına uğratılarak alındığına dair somut delil de bulunmadığına göre istifa dilekçesine üstünlük tanınarak iş sözleşmesinin davacı tarafından sonlandırıldığının kabulüyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 51.50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 13.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.