22. Hukuk Dairesi 2016/7434 E. , 2019/6648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde manav şefi olarak çalıştığını, son net ücretinin 1.250,00 TL olduğunu, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak işten ayrıldığını, işten ayrıldıktan sonra davacıya 25.05.2013 tarihinde 423,19 TL ücret ve 1.072,74 TL yıllık izin ücreti ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, mahkemece 2013 yılı Mart Nisan ve Mayıs ayı bordrolarında davacının imzası bulunmadığı, bu aylara ilişkin ücretin ödendiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacıya 2013 Mart ayında 500,00 TL ve Nisan ayında 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin avans adı altında banka yolu ile ödendiği dosya kapsamı ile sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 500,00 TL avans ibaresi bulunmakla birlikte bunun belgelenmediği belirtilerek ödenen kısım mahsup edilmek suretiyle 1.980,01 TL bakiye ücret alacağı bulunduğu belirlenmiş ise de, davalı taraf Mart ve Nisan 2013 bordrolarında yazılı 500,00 TL avans ibaresinin karşılığının davacıya ödendiğine ilişkin banka kaydı sunmuştur. Dosya kapsamında bulunan banka kayıtlarına göre de davacıya mart ve nisan aylarında bir bölümü avans bir bölümü zorunlu maaş ödemesi adı altında ödeme yapıldığı tespit edilmektedir. Mahkemece bu ödeme miktarları dikkate alınmadan sonuca gidilmesi yerinde olmamıştır.
Ayrıca hükme esas alınan raporda, davalının savunmasında ileri sürdüğü 423,00 TL tutarındaki ödeme ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması da hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece bilirkişi raporunda doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporda, 2013 yılı Mart Nisan ve Mayıs ayı bordrolarının imzasız olduğu belirtilerek 01 Mart -14 Mayıs tarihleri arasındaki dönem ile sınırlı olarak fazla çalışma ücreti hesaplanması yerinde ise de, imzasız bordrolarda fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunduğunun dikkate alınmaması hatalıdır. Bu itibarla, imzasız bordrolarda tahakkuk eden fazla çalışma ücreti ile banka kayıtları karşılaştırılmalı, ödemeler ile tahakkukların örtüşmesi halinde, bordrolarda tahakkuk eden miktarların hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsubu suretiyle sonuca gidilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.