7. Ceza Dairesi 2021/5102 E. , 2021/15322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddi ile hükmün düzeltilerek sanık hakkında beraat, müsadere
Bölge Adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- 03/06/2016 tarihli olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; kolluk görevlilerinin elinde poşetle cadde üzerinde beklemekte olan sanığa poşette ne olduğunu sormaları, sanığın da poşette kaçak sigara bulunduğunu söylemesi üzerine poşette 310 paket kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; her ne kadar mahkemece aramanın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 24.01.2017 tarihli, 2016/7-65 Esas ve 2017/21 Karar sayılı ilamında; bir suçla karşılaştığında suça el koymak, önlemek, sanık ... suç delillerini tespit etmekle görevli ve yetkili olan kolluk görevlilerinin, mesleki tecrübelerine ve içinde bulundukları durumdan çıkardıkları izlenime göre; elinde poşet ile görülen sanığın durumundan şüphelendikleri, oluşan bu makul sebep nedeniyle yanına gittikleri ve sanığı durdurdukları, suçüstü halinde ayrıca bir arama emri ya da karar alınmasına gerek bulunmadığı, poşette bulunan sigaraların basit bir inceleme ile tespit edilebileceği, dolayısıyla suçun delili ve konusunu oluşturan sigaraların ele geçirilip muhafaza altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve hukuka aykırı bir delilden söz edilemeyeceği belirtildiğinden somut olaydaki aramanın hukuka uygun olduğu, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kaçak sigaraların miktar itibarıyla ticari miktar ve mahiyette olduğu ve kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilmeksizin delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanığın eyleminin sübutunun kabulü halinde; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 03/06/2016, iddianame düzenleme tarihinin 20/03/2017 olduğu, sanığa ait 13/09/2021 karar tarihli Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/343 Esas, 2021/1499 Karar sayılı dosyasında ana dosyada suç tarihinin 02/02/2017, iddianame düzenleme tarihinin 11/04/2017 olduğu anlaşılmakla,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK"nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi"ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 23/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.