2. Hukuk Dairesi 2021/3015 E. , 2021/3812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi, kadının cinsel ilişkiden kaçındığını, erkeğin de eşini sadakatsizlikle suçlayarak ona “sokak kadını gibi dışarda geziyorsun” dediğini belirterek tarafların eşit kusurlu olduklarına hükmetmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı kadın tarafından boşanmanın ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı-davalı kadın “tehdit” vakıasına dilekçelerinde dayanmış ve ilk derece mahkemesinin kararında; bu vakıaya ilişkin tanık ifadelerinin yer ve zaman bildirmeyen, soyut ifadeler olduğundan bahisle; erkeğe kusur olarak yüklenmemiştir. Kadın asıl dava öncesi yaşanan 12/10/2016 tarihli son olayda eşinin kendisini tehdit ettiği gerekçesi ile adli makamlara başvurmuştur. Tarafların ortak çocuğu tanık olarak dinlenmiş ve babasının en son olayda annesini öldürmekle tehdit ettiğini, bu olayın akabinde uzaklaştırma kararı alındığını ve olay sonrası tarafların biraraya gelmediklerini ifade etmiştir. Bu itibarla, tehdit vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmemesi doğru olmamıştır. Yine, taraflar arasında yaşanan 23/12/2016 tarihli olay nedeniyle yapılan ceza yargılaması neticesinde davalı-davacı erkek; temel yaşam eşyalarını aldığı ve ortak evin kilidini değiştirdiğinden bahisle; “kötü muamele” suçundan yargılanmış ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararında, olayın asıl dava tarihinden sonra yaşandığından bahisle, bu konuda erkeğe kusur yüklenmemiştir. Kusur durumları, asıl dava ve birleşen davada birlikte değerlendirilip tek kusur belirlemesi yapılmalıdır. Erkek 17/5/2018 tarihinde birleşen boşanma davası açmıştır. Ceza yargılamasına konu olayın tarihi birleşen boşanma davasından önce olup, kadın birleşen davaya süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde “eşyaları alma ve kilit değiştirme” vakıalarına dayanmıştır. Bu itibarla, eşyaları alma ve kilit değiştirme vakıalarının erkeğe kusur olarak yüklenmemesi doğru bulunmamıştır. Boşanmaya neden olan olaylarda tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumlarına göre; eşini sadakatsizlikte itham ederek “sokak kadını gibi dışarda geziyorsun” diyen, tehdit eden, evdeki temel yaşam eşyalarını alan ve ortak evin kilidini değiştiren davalı-davacı erkek; cinsel ilişkiden kaçınan davacı-davalı kadına göre ağır kusurludur. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davacı-davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu taleplerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının ise reddi ile hükmün (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA; temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2021 (Pzt.)