14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9761 Karar No: 2019/8416 Karar Tarihi: 21.03.2019
Basit cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/9761 Esas 2019/8416 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, sağlık ocağındaki görevi sırasında mağdurenin çocuğuna aşı yaptığı sırada elini mağdurenin göğsüne götürmek suretiyle basit cinsel saldırı suçundan mahkûm olmuştur. Ancak suçun işleme şekli nedeniyle ceza miktarının belirlenmesinde yanlış uygulama yapılmıştır ve sonradan yürürlüğe giren kanunlar dikkate alınmadığından hüküm bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi, kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle direncin kırılmasıyla gerçekleşen cinsel saldırı suçlarını düzenlerken, 102/3-b. maddesi ise şiddet kullanılmaksızın tecavüz gibi bir fiilin işlenmesini öngörmektedir. Ancak sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun, cinsel dokunulmazlığa karşı suçları yeniden düzenlemiştir. Bu nedenle suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan ve sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri arasındaki farkın dikkate alınması gerekmektedir. 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi-fıkrası, failin lehine olan kanunun uygulanmasını öngörmektedir. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ise Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmiştir. Bu nedenle yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
14. Ceza Dairesi 2015/9761 E. , 2019/8416 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suç tarihinde sanığın, hizmetli olarak görev yaptığı sağlık ocağında mağdurenin çocuğuna aşı yapıldığı sırada elini mağdurenin göğsüne götürmesi şeklinde sübut bulan olayda, ani hareketle gerçekleşen eylemde kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle direncin kırılmasının söz konusu olmadığı ve sanığın suçu işleme şeklinin 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine göre cezanın belirlenmesinde dikkate alınacağı gözetilmeden, hakkında aynı Kanunun 102/3-b. maddesinin uygulanması suretiyle sonuç cezanın fazla tayini, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında dosya içeriğine göre sanığın devamlılık arz etmeyen, ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gereğince lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.