16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11277 Karar No: 2020/1740 Karar Tarihi: 05.03.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11277 Esas 2020/1740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunu düzelterek esastan reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediği için temyiz davası esastan reddedildi. Ancak, sanığa verilen temel cezanın artırılması sırasında uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi kanuna aykırı olduğu için hüküm bozuldu. Hükmün ikinci fıkrasından \"5. maddesi” ibaresinin çıkarılması ve yerine \"5/1. maddesi\" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/7-9, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/11277 E. , 2020/1740 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/7-9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan REDDİNE, ancak; Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığa verilen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ikinci fıkrasından "5. maddesi” ibaresinin çıkarılması ve yerine "5/1. maddesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.