Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/2337
Karar No: 2021/4100
Karar Tarihi: 15.09.2021

Danıştay 10. Daire 2016/2337 Esas 2021/4100 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2337
Karar No : 2021/4100


TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) …, …, …,
…, …, … ve …’a velayeten, kendilerine asaleten
… ve …
2) …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :Davacılar tarafından, 2000 ve 2002 doğumlu yakınları …ve …'ın 30/07/2014 tarihinde, Batman ili, Kozluk ilçesine bağlı …Köyünde bulunan su göletine girdikleri ve boğuldukları, arama kurtarma ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde müteveffaların sudan çıkartıldığı, gölet etrafında hiçbir önlemin alınmaması nedeniyle davalı idarenin kusuru bulunduğu ileri sürülerek davacılardan anne …ve baba … için ayrı ayrı 20.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminat ile kardeşler için ayrı ayrı 40.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.000,00 TL maddi, 560.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, …İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın, davacılar tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, …Cumhuriyet Başsavcılığının …sayılı soruşturma dosyasında verilen kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararına karşı yaptıkları itirazlarının …Sulh Ceza Mahkemesince kabulüne karar verildiği, devam eden soruşturma dosyasında savcılık tarafından yaptırılan yeni bilirkişi incelemesinde dava konusu göletin eskiden Köy Hizmetlerinin, bu idarenin kapatılmasından sonra da İl Özel İdaresinin tarımsal sulama amaçlı yaptığı sulama göletlerinden olabileceğine ilişkin görüş ve düşüncelerini belirttiği, gölet etrafında tel örgü ve uyarıcı levha bulunmaması nedeniyle davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz istemlerinin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.



(X) KARŞI OY :
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için; ortada bir zararın bulunması, zarara sebebiyet veren işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması şartları aranmaktadır. Bu şartlardan birinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır.
Dava, davacıların 2000 ve 2002 doğumlu yakınları …ve …'ın 30/07/2014 tarihinde, Batman ili, …ilçesine bağlı …Köyünde bulunan su göletinde boğulmaları neticesinde hayatını kaybetmesinde gölet etrafında hiçbir önlemin alınmaması nedeniyle davalı idarenin kusuru bulunduğu ileri sürülerek davacılardan anne …ve baba …için ayrı ayrı 20.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminat ile kardeşler için ayrı ayrı 40.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.000,00 TL maddi, 560.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava konusu olayda, davacıların yakınları ile birlikte 3 çocuğun daha boğularak hayatını kaybetmesinde …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Soruşturma No:…sayılı soruşturmasında …tarih ve K:…sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine davacılar tarafından yapılan itirazın …Sulh Ceza Mahkemesinin …tarih ve …D.İş sayılı kararıyla soruşturmanın genişletilmesi gerektiği gerekçesiyle kabul edilmiştir.
Sulh Ceza Mahkemesinin 22/04/2015 tarihli kararı üzerine yeniden başlatılan soruşturmada, …Cumhuriyet Başsavcılığının …tarih ve Soruşturma No:…, E:…, İddianame No:…sayılı iddianamesi ile dava konusu olaya ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 02/12/2015 tarihli raporda dava konusu olayın yaşandığı göletin eskiden Köy Hizmetlerinin, Köy Hizmetlerinin kapatılması ile İl Özel İdaresinin tarımsal sulama amaçlı yapmış olduğu sulama göleti olabileceği, boğulmaların gerçekleştiği yerin 13 metre derinlikte olduğu göz önünde bulundurulduğunda yağmur sularıyla oluşmuş doğal bir gölet olmadığının düşünüldüğü, göletin çevresinin tel örgüyle çevreli olmadığı, göletin çevresinde, kıyısında herhangi bir güvenlik levhasının bulunmadığı, cesetlerin fotoğraflarının incelenmesinden cesetlerin çamura bulanmış halde olması itibarıyla göletin tabanının çamur ve balçıktan oluştuğunun belirlendiği belirtilmiştir. Başsavcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde de dava konusu göletin Kaymakamlık veya DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılmadığı, göletin köy muhtarının ifadesinde de belirtildiği üzere köyün sakinleri tarafından geçmiş tarihlerde kendi imkanları ile yapıldığı, köyün ortak kullanımında olduğu, gölet ile ilgili alınması gereken tedbirlerden köy muhtarının en azından ilgili mercilere başvurarak tedbir alınması gerektiğini bildirmesi gerektiği belirtilerek taksir düzeyinde köy muhtarının kusuru bulunduğu belirtilerek köy muhtarı …'un taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılması için iddianame düzenlenmiştir.
…Ağır Ceza Mahkemesinin 07/04/2016 tarihli kararıyla dava konusu olayın gerçekleştiği göletin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı hususunun araştırılması, göletin bulunduğu arazi üzerinde hak sahipliği iddiasında bulunan şahısların ifadelerinin alınarak hak sahipliği iddialarının araştırılması, göletin yaklaşık 20-25 yıl önce Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından yapıldığının anlaşıldığı belirtilerek birliğe yazı yazılarak göletin yapıldığı tarihte Başsavcılık tarafından alınan bilirkişi raporunda belirtilen güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığı, güvenlik önlemleri alınmış ise bunların sonradan kaldırılıp kaldırılmadığı.. Gölete yönelik bir risk değerlendirilmesi yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, Kaymakamlık ve emrindeki Sivil Savunma görevlilerince dava konusu gölete ilişkin risk değerlendirilmesi yapılıp yapılmadığı hususlarına ilişkin olarak bir araştırma yapılarak iddianame hazırlanması gerektiği belirtilerek ... Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2016 tarihli iddianamesinin iadesine karar verilmiştir.
…Ağır Ceza Mahkemesinin İddianamenin iadesi kararı üzerine …Cumhuriyet Başsavcılığının Soruşturma No:…sayılı soruşturması ile eksik hususların aydınlatılması ve dosyanın 3'lü bilirkişi tevdi edilmesi amacıyla …Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosuna gönderilmesi üzerine …Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen Bilirkişi Heyet Raporunun sonuç kısmında, gölette boğulan kız çocuklarının çevrede oturdukları, gölete yabancı olmadıkları, yüzmek için ailelerinden izin almadan köy merkezine 2 km uzaklıktaki gölette korumasız ve tedbirsiz (can simidi, şişirilmiş iç lastik vd.) girmeleri, tehlikeyi idrak edecek yaşta ve bilgide oldukları için, anne ve babalarının da bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmedikleri gölette yüzmeyle ilgili olası tehlikeleri çocuklara anlatmama yönüyle asli kusurlu oldukları belirtilmiştir. …Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma No:…sayılı soruşturmasında da …tarih ve K:…sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, verilen karara ilişkin yapılan itiraz …Sulh Ceza Mahkemesinin …tarih ve …D.İş kararıyla reddedilerek kesinleşmiştir.
İdare Mahkemesince de Başsavcılığın kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı dayanak alınarak idarenin sorumluluğunu ortaya koyacak nitelikte gerekli ve yeterli araştırma yapılmaksızın davanın reddi yolunda karar verilmiş olup, dava konusu olaya ilişkin savcılık soruşturma safahatlarının incelenmesinden de Ağır Ceza Mahkemesinin iddianamenin iadesi kararı sonrasında Başsavcılık soruşturması neticesinde verilen ve kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına kararının da iddianamenin iadesinde araştırılması istenilen hususları tam olarak karşılamadığı, dolayısıyla etkin bir soruşturma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, adli soruşturmanın/kovuşturmanın niteliği itibarıyla idarenin sorumluluğunu/sorumsuzluğunu her zaman ortaya koyabileceğini düşünmek de hukuken mümkün değildir.
Tüm bu nedenlerle eksik inceleme araştırma neticesinde davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi