22. Hukuk Dairesi 2018/16583 E. , 2019/6637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 1990 yılından itibaren davalıya ait işyerinde açma kesme işinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik sebebiyle feshedildiğini, davacının haftanın altı günü 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca ayda ortalama iki pazar 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ve hafta tatili ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının haftanın beş günü 08.00-17.00 saatleri arasında cumartesi günü ise 08.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını, pazar günleri çalışma yapılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Öte yandan, yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece tanık anlatımlarına itibar edilerek davacının haftada on iki saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ve hafta tatili ücreti hüküm altına alınmış ise de, beyanına itibar edilen davacı tanıklarının davalı işveren ile husumetli oldukları anlaşılmaktadır. Tanıkların aynı taleplerle açılmış davaları bulunması davacı ile menfaat birliği içinde bulunduklarını gösterir. Bu halde husumetli tanık anlatımına itibar edilerek, davacı lehine fazla çalışma ve hafta tatili ücreti ne hükmedilmesi yerinde değildir. Mahkemece dosya kapsamındaki diğer delillere göre davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı noktasında bir değerlendirme yapılması, söz konusu delillere göre iddianın ispatlanamadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme ile husumetli tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir.
3-Taraflar arasında davacıya dava dışı ... A.Ş. tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre davalı işveren davacıya dava dışı ... A.Ş. tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını ileri sürerek ödeme listeleri sunmuştur. Bu ödeme listelerinde “kıdem tazminatı ödemesi-taksidi” açıklaması bulunmakta olup, mahkemece anılan belgeler ile ilgili olarak davacı asilin beyanı alınmadan sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu itibarla, söz konusu listeler davacı asile gösterilmeli, ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda beyanı alındıktan sonra, sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.