16. Hukuk Dairesi 2016/8707 E. , 2019/3394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece hükme esas fen bilirkişi raporunda (A2) ile gösterilen yerin yol olduğu belirtilip mahkemenin gerekçesinde de bu husus kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında, aynı krokide (B2) ile gösterilen bölüm hakkında da yol olarak gösterilmek suretiyle, çelişkili ve infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisinin 16.06.2015 havale tarihli ek raporundaki krokisinde (A2) ile isimlendirilen 74,54 metrekarelik kısmının ifrazı ile kadastro haritasında kadim yol olarak gösterilmesine; (D) harfi ile gösterilen 427,38 metrekarelik kısım ile (E) harfi ile gösterilen 390,84 metrekarelik kısmının aynı adanın son parsel numarasını takip eden parsel numarası ile 125 ada 11 parsel sayılı taşınmazın malikleri adına tapuya tesciline, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., 125 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden biri olup, parseline bitişik konumda bulunan davalılara ait 125 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ortasından bir patika yol geçtiği iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile bu patika yolun paftasında gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı ... ise, paydaşı bulunduğu 125 ada 11 parsel sayılı taşınmazdan yol geçtiğini ancak bu yolun parselini ikiye bölmeden batı ucundan geçtiğini savunmuştur. Temyize konu uyuşmazlık 125 ada 11 parsel sayılı taşınmazın içinde olduğu iddia edilen yolun terkinine ve paftasında gösterilmesine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamından önce mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlarda, patika yolun (A) harfi ile gösterdikleri yer olduğu, köy kurulduğundan beri 80 metre genişliğiyle kullanıldığı, ancak 10-15 yıl önce beton dökülerek genişletildiği, fakat ne tarafa genişletildiğini bilmedikleri belirtilmiştir. Yargıtay bozma ilamından sonra tekrar keşif yapılmamış, sadece davalının ibraz ettiği fotoğraflardaki parseli ikiye bölmeden batı ucundan geçtiği iddia edilen yolu gösterir 27.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporu ile, davacının parseli ortadan ikiye böldüğünü iddia ettiği yolu gösterir 10.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporu dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, bozma ilamı öncesi yapılan keşifte alınan beyanlarda (A) ile belirtilen yolun 10.06.2015 tarihli fen raporundaki gibi olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, keşifte mahalli bilirkişiler ve tanıklar tarafından işaret edilen yolun neresi olduğu hususunda rapor düzenlenmemiş olması ve her bir tanığın beyanına göre işaretlenen yerin ve beton döküldüğü belirtilen yerin neresi olduğunun raporda işaretlenmemiş olması nedeniyle raporlar ve kroki keşfi denetlemeye imkan vermediğinden yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ait, temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları dosya arasında getirtilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile uzman fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın üzerinden geçen yolun güzergahı, kadim yol olup olmadığı, genişletilip genişletilmediği, bu kullanım şekillerinin tarihleri hususlarında, olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı; yolun parseli ikiye bölecek şekilde mi, yoksa parseli bölmeden batı ucundan mı geçip gittiği net şekilde tespit edilmeli ve beyanlara göre yolun güzergahı bir krokide işaretlenmeli, beyanına başvurulanlara imzalatılmalı ve keşif zaptına bu kroki eklenmeli, fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu yolun uydu fotoğraflarında gösterilmesi istenmeli ve bu yolun tespit gününe en yakın gündeki güzergahı ile güncel güzergahının belirlenmesine yönelik olarak rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.