18. Ceza Dairesi 2019/982 E. , 2019/5239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Katılan ...’a yönelik hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Diğer hükümlere yönelik temyiz taleplerine gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık ...’ya yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
2- Sanık ... hakkında verilen düşme kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan verilen beraat kararlarının da usul ve yasaya uygun olduğu,
Anlaşıldığından, katılan sanık ... müdafiinin, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ve sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde ise:
Sanık ...’ya yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi başkaca hukuka aykırılığa rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığın yalnızca polis memuru ...’a kafa atıp yaralamak suretiyle direndiği ve polis aracı içerisinde polis memurları ... ve ...’na söylediği kabul edilen “siz bizleri alıp pkk"lıları bırakıyorsunuz, siz kimle uğraştığınızı bilmiyorsunuz, benim annem babam hakim savcı siz gününüzü görürsünüz “ şeklindeki sözlerin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, sanığın polis memurlarının görevine son verilmesi ya da görev yerinin değiştirilmesi konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmaması nedeniyle tehdit niteliğinde olmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmadığı gözetilmeden, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası; tebliğnameye aykırı olarak, “TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmasına” ilişkin kısmın karardan çıkarılması ve sonuç adli para cezasının uygulamaya göre 3.000 TL’ye indirilmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi