4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/31935 Karar No: 2016/801 Karar Tarihi: 20.01.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/31935 Esas 2016/801 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2013/31935 E. , 2016/801 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/382960 MAHKEMESİ : Altıntaş Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 21/06/2011 NUMARASI : 2011/33 (E) ve 2011/203 (K) SUÇLAR : Tehdit, hakaret
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanıklar hakkında hakaret suçlarından verilen kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hüküm tarihi itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’un 317. maddeleri uyarınca sanıklar A.. A.. ve S.. A.."nın tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, 2-Sanıklar hakkında tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Katılan M.. ile tanık A.."ın beyanlarına göre, katılana ilk önce sopayla vuranın sanıkların ablası G.. K.. olduğunun anlaşılması ve bu nedenle sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmaması karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. A.. ve S.. A.."nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.