Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3139
Karar No: 2019/1797
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3139 Esas 2019/1797 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu taşınmazın bir payının davalıya satıldığını ileri sürerek, bedeli karşılığında dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Davalı ise, taşınmazın bir kısmıyla birlikte payın gerçek değerinden satın alındığını ve önalım hakkının kötüniyetli bir şekilde kullanıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebini kabul etmiş ancak davalının temyizi üzerine Yargıtay bozma kararı vermiştir. Çünkü davalı tarafın fiili taksim iddiası varsa, taksim yapılmış mı ve davacı ile davalının kullanımı altındaki bölümler bulunuyor mu gibi konuların araştırılması gerekirken yeterli inceleme yapılmadan karar verilmiştir.
Kanun madde detayları:
- Önalım hakkı, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara, bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. (Medeni Kanun madde 712)
- Davacı ve davalı arasında fiili taksim varsa, dava reddedilir. (Medeni Kanun madde 689)
- Kötü
14. Hukuk Dairesi         2018/3139 E.  ,  2019/1797 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 2566 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşları ... ile ..."ın iştirak halinde malik oldukları 40600/298407 payı 16.07.2014 tarihinde 19.000,00TL bedelle davalıya sattıklarını, satışla ilgili müvekkiline noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek bedeli karşılığında, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu payı gerçekte taşınmaz üzerindeki tek katlı ev ile birlikte 90.000,00TL"ye satın aldığını, bu değer üzerinden eksik tapu harcını 24.07.2014 tarihinde vergi dairesine yatırdığını, dava konusu payın davacıya satışı teklif edilmesine rağmen bedelini yüksek bulduğundan satın almadığını, bu nedenle tapuda gerçeği yansıtmayan bedel üzerinden önalım hakkını ileri sürmesinin kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının bedelde muvazaa iddiasını, satış akdinin tarafı olmayan davacıya karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 2566 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 40600/298407 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından, dava konusu taşınmazda paydaşlar arasında fiili taksim yapıldığı iddiasıyla temyiz edilmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; davalı vekili tarafından fiili taksim savunmasında bulunulduğuna göre mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili taksim yapılıp yapılmadığının ve özellikle davacı ile davalının (ve buna bağlı olarak payı satın aldığı önceki paydaşların) kullandığı bölümler bulunup bulunmadığının mahallinde keşif yapılarak taraf tanıkları da taşınmaz başında dinlenmek suretiyle araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi