22. Hukuk Dairesi 2015/25134 E. , 2015/32139 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2015
NUMARASI : 2014/886-2015/925
DAVA : Davacı, ikramiye, ilave tediye ve yemek yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı Kuruma ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile uzman yardımcısı olarak çalıştığını, işverence 6772 sayılı Kanun uyarınca ilave tediye ile Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu İnsan Kaynakları Yönergesinin 28. maddesinde öngörülen yılda 2 maaş ikramiye ödeneceği hükmünün, tek taraflı olarak 24.08.2009 tarih ve 104/2 sayılı Kurul kararı ile "personele ikramiye ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse ödeme zamanı ve tutarının Kurul tarafından belirleneceği" şeklinde değiştirildiğini, davacı ile aynı kadroda istihdam edilen ve bu değişiklikten önce işe başlamış olan uzman yardımcıları tarafından bu değişikliğin onaylanmadığını ve bağlayıcılık kazanmadığını, yemek yardımınında ödenmediğini ileri sürerek, ikramiye alacağı, ilave tediye alacağı ve yemek yardımı ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, görev ve husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etıtıiştir.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ikramiye alacağı bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, davacı ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde; davacının Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunda muhasebe standardı uzman yardımcısı olarak görev yapacağının ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olduğunun, 13. maddesinde "İşçinin, işveren tarafından çıkartılmış ve çıkartılacak olan Yönetmelik, yönerge, genelge, sirküler, talimat gibi düzenlemelere uymayı kabul ve taahhüt edeceği", "Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu İnsan Kaynakları Yönergesinin de işçi tarafından aynen kabul edildiği"belirtilmiştir. Sözleşmede belirtilen bu Yönergenin 28. maddesinde "Personele yılda 2 maaş ikramiye ödenir" hükmüne yer verilmiş olup, bu madde kurumca tek taraflı olarak 24.08.2009 gün ve 104/2 sayılı kararla "Personele ikramiye ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse ödeme zamanı Kurul tarafından belirlenir" şeklinde değiştirildiği, 02.11.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanmakla yürürlüğe giren 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 5. maddesinde; " Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun her türlü varlıkları, borç ve alacakları, yazılı ve elektronik ortamdaki kayıtları ve diğer dokümanları ile nakit ve benzerleri hiçbir işleme gerek kalmaksızın kuruma yani Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna devredilmiş sayılır." hükmüne yer verilmekle, davacı ve aynı konumdaki personelin tüm haklarıyla birlikte davalı kuruma devredildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda mahkemece, davacının ikramiye alacağının kabulüne karar verilmiş ise de dosya içeriğine göre davalı işyerinde 2009 yılından itibaren ikramiye uygulamasının kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Davacının işe giriş tarihi 2011 yılıdır. Davacıya işe girdiği tarihten itibaren ikramiye adı altında bir ödeme yapılmamıştır. İşe giriş tarihi itibariyle ikramiye ödenmesine dair işyeri uygulamasıda yoktur. İkramiye ödemesinin, işe giriş tarihinden önce kaldırılmış olması sebebiyle, davacı işçi yönünden işyeri uygulaması haline dönüştüğünden bahsedilemez. Emsal olarak gösterilen davalarda, davacılar 2009 yılı öncesinde işyerinde çalışan işçiler olduğundan, eşitliğe aykırı davranıldığından da sözedilemez. Bu durumda, ikramiye isteğinin reddi gerekirken kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.