22. Hukuk Dairesi 2016/6532 E. , 2019/6628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/03/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik değerlendirmede; davacı tanığı ..., kendisinin 2011 yılı mayıs ayına kadar çalıştığını, diğer davacı tanığı Harun ise, 2013 yılı ocak ayına kadar çalıştığını ifade etmiştir. Bu halde, 2013 yılı ocak ayı ve sonrasındaki döneme ilişkin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının bulunduğu hususunda, görgüye dayalı tanık beyanı bulunmadığı gibi, yazılı bir delil de yoktur. Hesaplama döneminin tespitinde bu yöne dikkat edilmemesi hatalıdır.
3-Ara dinlenme süresi bakımından ise, Mahkemece, alınan ilk bilirkişi raporunda 19:00-08:00 saatleri arasındaki gece vardiyası bakımından ara dinlenme süresinin ikibuçuk saat esas alındığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları arasında ara dinlenme süresi bakımından bir itirazının olmadığı gerekçesiyle; gece vardiyasında ara dinlenme süresinin ikibuçuk saat kabul edilmesi gerektiği benimsenmiş ve 20/05/2015 tarihli bilirkişi raporunun “a” seçeneğine göre hüküm tesis edilmiştir. Ne var ki, davacı vekilinin, ilk bilirkişi raporuna itirazları arasında fazla çalışma süresine de itirazının olduğu anlaşılmakta olup, ara dinlenme süresinin belirlenmesi fazla çalışma süresine etki edeceğinden, bu itirazın ara dinlenme süresini de kapsadığı kabul edilmelidir. Öte yandan, gece vardiyasında ara dinlenme süresinin ikibuçuk saat olduğu hususunda dosya içeriğinde bir delil yoktur. Tanıkların ise bu yöne ilişkin bilgileri sorulmamıştır. Anılan sebeple, tanıkların ara dinlenme süresine yönelik bilgileri sorulduktan sonra (talep artırım dilekçesi gereği gündüz vardiyası için bir saatin, gece vardiyası için birbuçuk saatin altına düşülmemek kaydı ile) ara dinlenme süresi yeniden değerlendirilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.