11. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/232 Karar No: 2019/7011 Karar Tarihi: 11.11.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/232 Esas 2019/7011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Havza Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği 2018/33-2018/260 sayılı hüküm incelenmiş ve karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'un 427/2. maddesi gereği miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesin olduğu belirlenmiştir. Davacı, bankadan kredi kullanımı sırasında 2.805,00 TL haksız komisyon ve masraf alındığını iddia etmiş, mahkeme ise kısmen kabul ederek davalıdan 1.991,98 TL tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak, bu miktar kesin karar sınırının altında kaldığı için davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Kanuni açıklama ise; HUMK'un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir.
11. Hukuk Dairesi 2019/232 E. , 2019/7011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davadan dolayı Havza Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07.11.2018 gün ve 2018/33-2018/260 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 07.11.2018 tarihi itibariyle 2.590,00 TL"dir. Davacı kredi kullanımı sırasında bankanın 2.805,00 TL haksız komisyon ve masraf aldığını ileri sürerek bu miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.991,98 TL’nin davalıdan tashiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup yukarıda anılan madde hükmüne göre davanın kabulüne karar verilen 1.991,98 TL davalı yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.