23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9627 Karar No: 2016/10378 Karar Tarihi: 06.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9627 Esas 2016/10378 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı 1 yıl hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verildi. Sanıkların bir markette 9 TL'lik bir ürün alıp ödeme yapmak için kasiyere geldikleri, diğer sanığın ise arkada müşteri gibi beklediği ve sanık tarafından ödenmesi gereken 200 TL'lik banknotu ödemeyerek kasadan 191 TL para üstü alıp marketten ayrıldıkları belirtilmiştir. Yasa gereği hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 157/1, 52/2, 53, 51, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ve 5271 sayılı Kanunun 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi.
23. Ceza Dairesi 2015/9627 E. , 2016/10378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıkların, TCK"nın 157/1, 52/2, 53, 51. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1"er yıl hapis ve 500,00"er TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, cezanın ertelenmesine.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Arkadaş olan sanıkların şikayetçinin kasiyer olarak çalıştığı markete geldikleri, sanıklardan Hasan"ın 9 TL"lik ürün alıp ödeme yapmak için kasaya geldiği, bu sırada diğer sanık ..."ın da birlikte olduklarını belli etmeden arka sırada müşteri gibi beklediği, sanık ..."ın 200 TL "lik banknotu ödeme yapmak için uzattığı ancak şikayetçiye vermediği, bu sırada şikayetçinin 191 TL para üstünü verip 200 TL"yi istediği ancak sanık ..."ın parayı verdiğini söylediği, arkada bekleyen sanık ..."ın da paranın ödendiğini söylediği ve marketten ayrıldıkları; şikayetçi beyanı, sanıkların ikrarı ve diğer delillerden anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK"nın 51. maddesi uyarınca, yalnız hapis cezasının ertelenebileceği gözetilmeksizin ayrım yapılmaksızın sanıklar verilen cezanın ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; a-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 25 gün olarak tayin edilmesi, b-)TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.