22. Hukuk Dairesi 2015/29959 E. , 2015/32115 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2015
NUMARASI : 2015/324-2015/1100
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı işveren ile dava dışı İ... İnş. A.Ş. işyerinde 10.08.1988-15.05.1989 tarihleri ile 1992 Haziran-05.01.2007 tarihleri arasında makine yağcısı ve kepçe operatörü olarak en son 650,00 TL ücretle çalıştığını, işverence haksız olarak işten çıkarıldığını, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini, ibranameyi, maaşın ödendiğine ve işverence işten çıkarıldığına dair belge olduğu söylendiğinden, hile ve tehdit altında imzaladığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 01.06.1993 tarihinde çalışmaya başladığını, kesintili çalıştığını, 1988-1989 tarihleri arasında davalı şirkette çalışmadığını, 30.12.2006 tarihinde işten ayrıldığını, asgari ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin feshi üzerine kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödendiğini, fazla çalışma yapıldığında ücretlerinin ödendiğini, davacının imzaladığı ibraname ile alacağı kalmadığını beyan ettiğini, hafta tatili ve genel tatil ücretlerini de aldığını, yıllık izinlerini kullandığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, Yargıtay ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, kanuni süresi içinde, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğinden, ilk kararın Dairemizce özetle, “...Somut olayda, 30.12.2006 tarihli ve imzalı olan ibranamede davacı, çalıştığı süre içerisindeki hakkı olan tüm ücret, fazla mesai, hafta, genel tatil ve izin ücretlerini tam ve eksiksiz olarak aldığını, işvereni ibra ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece ibraname ile ilgili değerlendirme yapılmamıştır. Davacı ibranamenin, tehdit ve hile ile alındığını ileri sürmüştür. Tutanak mümziler ibranameyi doğrulamışlardır. İbraname, iş sözleşmesinin feshinden sonra düzenlenmiş, alacaklar tek tek sayılmıştır. Savunmayla da çelişmemektedir. İbranamenin zorla veya hile ile alındığı hususu işçi tarafından ıspatlanamamıştır. Bu durumda, ibranamede belirtilen alacaklar yönünden ibraname geçerli sayılarak, bu alacak taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak, bozma doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, reddedilen alacaklar yönünden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına, “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince 400.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin bir bent olarak eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 26.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.