Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4458
Karar No: 2019/1543
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/4458 Esas 2019/1543 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/4458 E.  ,  2019/1543 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/05/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 10/12/2014 tarihli ve 2014/97873 soruşturma, 2014/3030 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 13/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
    2- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca kararın gereğinin ifası için 31/12/2014 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, hükümlünün uyarı tebliğine rağmen ikinci kez yükümlülük ihlalinde bulunması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 26/02/2016 tarihli ve 2014/97873 soruşturma, 2016/7074 esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı,
    3-İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli, 2016/191 esas ve 2016/696 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca “10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 50/1-d maddesi gereğince takdiren mahkum olunan ceza süresi kadar (10 ay süre ile) açık içki satışı yapılan yerlere giderek içki içmekten yasaklanma seçenek yaptırımına çevrilmesine,tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince verilen kısa süreli hapis cezasının tamamen ya da kısmen çektirileceğinin ihtar edilmesine” karar verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen kararın 10/02/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    4-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24/02/2017 tarihli çağrı yazısının, mernis adresi olduğu belirtilerek muhatabın “Merkez mahallesi, Yener Caddesi No:77/1 Bornova/İzmir” adresine tebliğe çıkarıldığı, evrakın “dağıtım saatlerinde adres kapalı olup tebliğ evrakını çıkaran merciin isteği üzerine, T.K.nun 21/2. maddesi gereğince evrak mahalle muhtarlığına teslim edilip muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı” şerhi düşülerek 13/03/2017 tarihinde muhtara teslim edildiği, yasal süre içinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 24/04/2017 tarihli kararı ile dosyanın kapatılarak müdürlüğün 08/05/2017 tarihli yazısı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    5-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilerek TCK’nın 50/6.maddesi gereğince verilen cezanın kısmen veya tamamen infaz edilmesi konusunda bir karar verilmesinin mahkemeden talep edildiği,
    6-İzmir 37. Asliye Ceza Mahkemesince, 14/11/2017 tarihli, 2017/728 esas ve 2017/718 sayılı karar ile 10 ay hapis cezasının TCK’ nın 50/6. maddesi gereğince tamamen ve aynen infazına karar verildiği, gerekçeli kararın 24/01/2018 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanığın 29/01/2017 tarihinde aynen infaz kararına itiraz ettiği,
    7-İtirazı inceleyen mercii İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, kanun yararına bozma istemine konu 08/02/2018 tarihli ve 2018/192 Değişik iş sayılı kararı ile; itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
    8-Sanığın 01/02/2016 tarihli dilekçesi ile kanun yararına bozma yoluna gidilmesini talep ettiği,
    Anlaşılmıştır.
    B)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 50/1-d maddesi gereğince 10 ay süre ile açık içki satışı yapılan yerlere giderek içki içmekten yasaklanma seçenek yaptırımına çevrilmesine dair İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli ve 2016/191 esas, 2016/696 sayılı kararının infazı sırasında, sanığın Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne yasal süresi içerisinde başvurmadığından bahisle 10 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin İzmir 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/728 esas, 2017/718 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve sanığın denetimli serbestlik dosyasını kapatma şartının oluşmayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir
    ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce öncelikle bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise, mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından sözedilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D)Karar:
    Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    13/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi