2. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5435 Karar No: 2019/2444
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/5435 Esas 2019/2444 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2018/5435 E. , 2019/2444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVACI-DAVALI : ... DAVALI-DAVACI : ... DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz davalı-davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11/03/2019 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle kesinleşen yönlerden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışların yanında erkeğin eşinin babasına, eşi için “Kızını al git, kızından tiksiniyorum.” da dediği boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru olmamıştır. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kusurun ağırlığı tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının asgari ücret seviyesindeki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir (HGK m. 2009/3-165-186). O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037,00 TL vekalet ücretinin Mehmet"den alınarak Arsev"e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2019(Pzt.)