22. Hukuk Dairesi 2015/22426 E. , 2015/32112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, sendika aidatı, kıdem zammı, sosyal yardım alacağı, giyim, yakacak, yemek yardımı, fazla mesai, yıllık izin ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı Belediyede 15.11.1990 tarihinden itibaren grayder operatörü olarak çalıştığını, işverenin 2007-2009 yılları arasında kestiği sendika aidatlarını sendikaya yatırmadığı gibi, işçiyede geri ödemediğini, Yüksek Hakem Kurulu kararına göre maaşlara yansıması gereken 2009 yılına ait kıdem zammının yansıtılmadığını, 2006, 2007, 2008, 2009 yıllarına ait ikramiyelerin ödenmediğini, toplu iş sözleşmesine göre 2009 yılı için ve 2007, 2008 yılına ait kullandırılması gereken sosyal hakların kullandırılmadığını, toplu iş sözleşmesine göre ödenmesi gereken fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, sendika aidatı, kıdem zammı, sosyal yardım (giyim, yakacak), yemek yardımı alacakları ile, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ikramiye alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ... Başkanı, davacının vasıfsız işçi olarak çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin 31.12.2006 tarihinde sona erdiğini, 15.02.2009 tarihine kadar yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılmadığını, bu sürede toplu iş sözleşmesi olmadığı halde 2007 yılında giyim yardımı verildiğini, işçilerden kesilen 2007 ve 2008 yıllarına ait üyelik aidatlarının ödendiğini, 2009 yılına ait sendika üyelik aidatı tutarının Belediyenin emanet hesaplarında bekletildiğini, bu alacağın sendikanın olduğunu ve işçiye geri ödenmesinin mümkün olmadığını, toplu iş sözleşmesi 31.12.2006 tarihinde sona erdiğinden 2006 yılına ait otuz günlük toplu iş sözleşmesi ikramiyesi ve ilave tediyelerin ödendiğini, 2007 yılına ait ilave tediyelerin ödendiğini, 31.12.2006 - 15.02.2009 döneminde fazla çalışma yaptırıldığına dair bir puantaj kaydı bulunmadığından fazla mesai ücreti ödenmediğini, kıdem zamlarının gündelikler hesap edilirken yevmiyeye yansıtılacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ikramiye alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının normal mesaisi dışında ayda bir hafta sonunda bir gün süreyle sekiz saat çalıştığı, buna göre ayda sekiz, haftada iki saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, davacı tanıkları, davacının her ay ayda bir gün haftasonu çalıştığına dair terreddüde yer vermeyecek şekilde beyanda bulunmamışlardır. İşyeri kamu işyeri olup, çalışmaların kayda dayalı olarak yapılmasıda esastır. Fazla çalışmaya ilişkin,puantaj kaydı ve benzeri delilde bulunmamaktadır. Bu durumda, fazla çalışma ücretinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4-Öte yandan, 2006, 2007, 2009 yıllarında ikramiye ödemesi yapılmadığı kabul edilerek, ikramiye alacağı belirlenmiş ise de, davalı işverence dosyayaya sunulan, davacının imzası bulunmayan 2008 yılı ikramiyeleri başlıklı belgede, davacıya Haziran ayında 561,73 TL-Aralık ayında 539,05 TL, 2009 yılı ikramiyeleri başlıklı belgede, davacıya Temmuz ayında 976,46 TL, Ekim ayında 1.187.72 TL, Kasım ayında 1.029,36 TL ödeme yapıldığının belirtildiği, 2007 yılındada davacıya ikramiye ödenmesine dair ödeme emri belgeleri ve muhasebe işlem fişlerinin sunulduğu, bu ödemelere dair banka dekontlarınında eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bu belgeler davacıya sorularak, belgelerde belirtilen ücretlerin ödenip ödenmediği işyeri kayıtlarından denetlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.