Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4137
Karar No: 2020/8837
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4137 Esas 2020/8837 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4137 E.  ,  2020/8837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.06.2019 Salı günü davacı vekili ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ... ve arkadaşları hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 14.01.2013 tarihinde davalı ...’ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı raiç bedellerden satın aldığını, satışın gerçek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, aciz belgesi sunulmadığını, üçüncü kişi ile tanışıklığın olmadığını belirtmiştir.
    Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmaz dışında taşınmazları olduğu ve muvazaanın ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, dava koşulları yönünden incelendiğinde, borcun 13.10.2011 tanzim tarihli bonodan kaynaklandığı tasarrufun bu tarihten sonra 14.01.2013 tarihinde gerçekleştiği, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği borçlu adresinde 27.03.2013 tarihinde yapılan haczin İİK"nun 105.maddesi anlamında aciz belgesi niteliğinde olduğu sabittir .
    Dava konusu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli bir bedel farkı olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosya içerisindeki beyanlardan, davalı üçüncü kişi, ...’nın borçlunun oğlu aynı zamanda aynı takip dosyası borçlusu ...’in kiracısı olduğu, hem kiracı olarak bulunduğu taşınmazı hemde dava konusu taşınmazı satın aldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde değerinden daha fazla 500.000,00 TL lık ... Bankası Aş nin ipoteği olduğunu, bu ipotek kaldırıldığında bedelin ödeneceği konusunda anlaşma sağlandığı, ipotek bedeli ödenip kaldırılmadığından, satış bedelinin ödenmediğini belirtmiştir. Bu halde İİK’nun İİK’nun 278/1 gereğince tasarurfun ivazsız olması ve 280/1. maddesi gereğince davalı ...’nın borçlunun mali durumunu bildiği veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ..."e geri verilmesine, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi