12. Ceza Dairesi 2019/13304 E. , 2020/496 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Büyükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2017/135 esas, 2019/213 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 02/02/2016 tarihli ve 2016/476 esas, 2016/650 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108/1 -c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içeriği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında adlî para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 31/10/2019 gün ve 94660652-105-34-14943-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının öngörüldüğü, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda, 5237 sayılı TCK"nın 58, 5275 sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi karşısında, TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Büyükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2017/135 esas, 2019/213 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d. maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin 9. fıkrası çıkarılıp hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.