Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2276
Karar No: 2019/6910

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2276 Esas 2019/6910 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesi ve tapu kaydının iptali için dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesine karar vermiştir. Dosya incelendiğinde, çekişmeli taşınmazın tamamının orman tahdit hattı içinde kaldığı ve eğim ölçere göre %25 eğimli olduğu, üzerinde tam kapalılıkta meşe ağaçları bulunduğu ve orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı anlaşılmıştır. Karar, 6831 sayılı Kanunun 1/J bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da %12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine dayanmaktadır. Ayrıca orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda ormandan toprak kazanılamayacağı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 3116 sayılı Kanun, 5653 sayılı Kanun, 4753 sayılı Kanunun 8. maddesi, 6831 sayılı Kanunun 1/J bendi, 3402 sayılı Kanunun 45. maddesi, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ve 530
20. Hukuk Dairesi         2018/2276 E.  ,  2019/6910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Orman Yönetimi, 16.04.2014 havale tarihli dilekçesi ile.....144 ada 10 (eski 978) parsel sayılı 2829 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyle de orman olduğu, taşınmaz hakkında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan kamulaştırma davasına müdahil olmak istedikleri halde, bu taleplerinin reddedildiği iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kesinleşmiş tahdide ve orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 21/11/2012 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilip eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1968 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak, yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın tamamının 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidinde orman tahdit hattı içinde kaldığı ve eğim ölçere göre %25 eğimli olduğu, üzerinde tam kapalılıkta meşe ağaçları bulunduğu ve orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı anlaşıldığına, makiye ayrılan yerlerde özel kanunlar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği ..... 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve HGK"nın YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine ve her ne kadar taşınmaz makiye ayırmadan sonra 4753 ve 5618 sayılı kanun hükümleri uyarınca tevzi edilmiş ise de, 4753 sayılı Kanunun 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına, 6831 sayılı Kanunun 1/J bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması
    nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve HGK"nın YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, Anayasa ve kanunlarda ormanların tevziiye tâbi tutulacağı yönünde hiçbir hüküm bulunmadığına göre davalı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2019 günü oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Davacı Orman Yönetimi, 16.04.2014 havale tarihli dilekçesi ile....köyü 144 ada 10 (eski 978) parsel sayılı 2829 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyle de orman olduğu, taşınmaz hakkında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan kamulaştırma davasına müdahil olmak istedikleri halde, bu taleplerinin reddedildiği iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kesinleşmiş tahdide ve orman iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 21/11/2012 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilip eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1968 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    İncelenen dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak, yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın tamamının 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidinde orman tahdit hattı içinde kaldığı, çekişmeli taşınmazın 1950 yılında 5653 sayılı Kanun gereğince 20.10.1950 tarihinde makilik saha olarak tefriki yapılıp maki tutanağı düzenlenip haritaya geçirildikten sonra 4753 sayılı Kanun gereğince topraksız köylüye tevzii edilmesi için Toprak Tevzii Komisyonuna teslim edildiği 1951 tarihinde tevzii edilerek gerçek kişi adına tapu kaydı oluşturulduğu anlaşılmakla orman olan sahanın değil maki tefrik komisyonunca orman dışına çıkarılan sahanın tevzii edildiği anlaşılmakla, makiye ayrılan yerlerde özel kanunlar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği YİBBK"nın 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve HGK"nın YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, 6831 sayılı Kanunun 1/J bendi kapsamına giren taşınmaz olarak değerlendirilmesi de mümkün olmadığına göre kararın BOZULMASI gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın çoğunluğun ONAMA düşüncesine katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi