3. Hukuk Dairesi 2020/3285 E. , 2020/4835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 22/09/2020 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; davalı ve vekili gelmedi. Temyiz eden davacı vekili yetki belgesine istinaden Av. ... geldi. Hazır olan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, sağ dizindeki ağrı sebebiyle davalı doktora 26.02.2009 tarihinde ameliyat olduğunu, davalı doktor tarafından sağlığına kavuşacağının belirtilmesine rağmen koltuk değneğine mahkum olduğunu, sakatlığının kalıcı olması ve ağrılarının artması üzerine, başvurduğu başka bir sağlık kuruluşunda, yapılan operasyonunun hatalı yapılmasından dolayı sakatlığının giderilme imkanının olmadığını belirtmeleri sebebiyle; yapılan hatalı operasyon nedeniyle, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 246.000,00 ingiliz sterlini maddi tazminatın tahsil tarihindeki Türk Lirası TCMB Döviz Satış Kuru Karşılığı (578.296,80TL) ile 117.500,00TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; bozma öncesi dosyada mevcut İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas Dairesinin 26.11.2012 tarihli raporunda yer alan ‘hastanın hikayesi; ---Sağ dizinde iç menüsküs yırtığı ve sağ dizde genuvalgum deformitesi tespit edildi. Menisektomi, sağ dizdeki genuvalgum düzeltmek için tibiadan düzeltici osteoıtomi yapılacak. Ayrıca yapılan kan tahlilleri sonucu hastaya Romatoid Artrit ön tanısı konuldu. romatoid artrit için ilaç tedavisi verildi’ şeklinde hasta dosyasının yazıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra Üniversiteden 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Bozma ilamında ‘davacının yaşadığı sıkıntıların ameliyatla ilgisinin tespit edilemediği belirtilmekle birlikte yapılan ameliyatın tekniğinin uygun olmadığından bahsedildiği.... bilirkişi kurulundan yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği hususunda, davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda ---’ inceleme yapılması gerektiği belirtilmesine rağmen bozma sonrası alınan raporda ""(1):Hastanın dosyasında belirtilmiş olan romatoid artrit hastalığı tanısı kesinlik kazanmış ise yapılan cerrahi işlem sakıncalıdır. (Romatoid artrit inflamatuvar bir hastalık olduğundan yapılan cerrahi işlem göreceli olarak uygun değildir.)(2):Her ne kadar yapılan ameliyat için gerekli olan deformite üst sınırı sağlanmış olsa da literatürdeki genel kanı genu valgum deformitelerinin femur distalinden düzeltilmesi yönündedir. (3): Ameliyat sonrası hastada oluşan diğer tıbbi sorunlar bu ameliyatla birebir ilişkilendirilememiştir." şeklinde bozmada belirtilen niteliklere aykırı şekilde belirsiz ifadeler kullanılan rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.
Davacının itirazlarını karşılar nitelikte yeterli bir bilirkişi incelemesi bulunmadığı, karara esas alınan bilirkişi raporunun denetime imkan verir nitelikte gerekçelendirilmediği ve karara esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, davacının rapora itirazlarını karşılar biçimde en son rapor alınan bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.