20. Hukuk Dairesi 2018/844 E. , 2019/6909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, davalının kadastro mahkemesinde açtığı orman kadastrosuna itiraz davasına karşı verdiği 18/03/2014 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı olan .....719 (yeni 128 ada 87) parsel sayılı 3997 m² (yeni 4555,04 m²) yüzölçümündeki taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ve eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, tapu kaydındaki şerhlerin silinmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, karşı davanın 2013/207 sayılı dosyadan tefrikine, gerçek kişinin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verildikten sonra kaydedildiği 2014/39 sayılı dosyada Orman Yönetiminin açtığı tapu iptali tescil davasının görev yönünden reddine, asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince temyize konu davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile işaretli 2614,41 m², (C) harfi ile işaretli 120,09 m² taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tescili yönünde verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1971 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışması, 2005 yılında 2859 sayılı Kanuna göre yapılan pafta yenileme çalışması, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanuna göre yapılan makiye ayırma işlemi, 09.09.2013 tarihinde ilân edilen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, temyiz eden davalı gerçek kişinin kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, Orman Yönetiminin karşı dava yoluyla taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesini ve şerhlerin terkinini istediği, kadastro mahkemesindeki yargılama sonunda gerçek kişinin orman kadastrosuna itirazının reddine, davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının dosyadan tefrikine karar verildiği, hükmün kesinleştiği, tefrik edilen dosyada yeni esas üzerinden görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderildiği, kadastro mahkemesinin 2013/207 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu uzman orman bilirkişi tarafından yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman tahditi haritasına ve 09/09/2013 tarihinde ilân edilen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması haritası ve tutanaklarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tamamının 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahditinde, kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan yerlerden olup taşınmazın, (B) harfiyle gösterilen 1820,54 m²"lik kısmının 2/B madde uygulamasında orman sınırları dışına çıkarıldığı, (A) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümlerinin kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalmaya devam ettiği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.