17. Hukuk Dairesi 2019/4024 E. , 2020/8832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22.12.2020 Salı günü davacı vekili Av. ...ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Tamer hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 04.11.2015 tarihinde diğer davalı ..."ye devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, satışın gerçek olduğunu ve üçüncü kişinin borçlunun mali durumunu bilebilecik şahıslardan olmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı rayiç bedelden aldığını, iyiniyetli olduğunu, borçlu iye aynı şehirde yaşamadığını belirtmiştir.
Mahkemece, satışın gerçek bir satış olduğu ve gerçek değerine yakın bir bedelle satıldığı, davalı alıcının dava konusu olayda iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğu, davalı alıcının işi ve konumu gereği ..."de yaşamakta olup taşınmazı satın aldığı diğer davalının ..."da açılmış olan icra takiplerini bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, taşınmazın satın alındığı tarihte taşınmazın tapu kaydında hiçbir haciz, rehin ya da sınırlayıcı hak bulunmadığı, tapu sicilinde güvenin esas olduğu, kaldı ki alıcının satıcı borçlunun piyasaya borcu olduğunu bilmesinin tek başına iptal sebebi olamayacağı, aksi bir düşüncenin kabulü halinde ticari hayatın sekteye uğrayacağı ve kimsenin borçlu konumundaki kişilerden mal alımına gitmeyeceği, bunun da borçluyu daha da ekonomik batağa sürükleyeceği, somut olayda satıcı ile alıcı arasındaki ilişki ve alıcının alım gücü birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar vermek gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesi, davalı üçüncü kişinin eşi ile borçlunun eşinin kardeş olduğu, bu nedenle lehine tasarrufta bulunulan üçüncü kişi borçlunun aciz halini ve ızrar kastını bilebilecek konumda olması, taşınmazın rayiç değeri yaklaşık 600.000,00 TL iken 800.000,00 TL"ye alındığının savunulması, bedelinin salt 150.000,00 TL"lik kısmının banka yolu ile ödenmesine karşın bakiye yüksek miktardaki meblağın usulünce ödendiğinin ispatlanamaması, tapuda elden ödeme şeklindeki savunmanın hayatın olağan akışına uygun olamaması karşısında İİK 280/1 ve 281/2 maddelerine göre iptal koşulları oluşan davanın kabulüne karar verilmesi gereken yerde mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK"nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar ..., ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, davalı borçlu ve üçüncü kişinin bacanak olmasına, İİK"nun 280/1 maddesine göre borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilmesi mümkün şahıslardan olmasına, tapuda yazan miktarın ödenmiş olduğunun kabulü gerektiği bu nedenle bedel farkı olmayan satışla ilgili olarak ödeme belgesi ibrazının zorunlu olmadığından istinaf mahkemesinin bu gerekçesi yerinde olmamakla birlikte karar sonuç itibari ile doğru olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ... vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 31.239,38 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ile ..."dan alınmasına 22.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.